Aladağ’daki yangın faciasında çıkan mahkeme kararının ardından açıklamada bulunan ÇYDD, “Aladağ’da yanarak can veren çocuklarımızın çığlığı yüreğimizdedir. Yangında sorumluluğu olan herkesten hesap sorulmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bir cemaate ait kaçak yurtta 29 Kasım 2016 yılında çıkan ve 11’i çocuk olmak üzere 12 kişinin yaşamını yitirmesine, 24 çocuğun da yaralanmasına neden olan yangınla ilgili davanın istinafa götürülen duruşmasında karar çıktı. Duruşmada 8 sanık 4 yıl ile 15 yıl arası değişen cezalara çarptırıldı.
“Yangında sorumluluğu olan herkesten hesap sorulmalıdır”
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), kararın ardından şu açıklamada bulundu:
“Eğitim hakkı herkesin erişebilmesi gereken temel haklardandır. Kamusal olarak herkese, yeterli sayıda ve çağdaş donanıma sahip okullar sunulmalıdır. Yurtlarda barınma hakkı da eğitim hakkının devamı ve gereğidir; eğitim hakkının bir gereği olarak devlet, öğrencilere erişilebilir ve yaşanabilir yurtlar sunmalıdır.
Adana’nın Aladağ ilçesine eğitim hakkına erişmek için gelen 11’i kız öğrenci 12 kişi 2016 yılında, bir tarikat tarafından işletilen kaçak yurtta çıkan yangında, yanarak can verdi. Parasız, eşit ve kamusal eğitimi savunuyoruz ve diyoruz ki yaşadığımız bunca acı deneyim sonucunda öğrenci yurtlarının tümünün devlete ait olması gerekmektedir. Devlet, eğitim hakkını hiçbir cemaate, tarikata veya yapıya devredemez aksi bir eylem Anayasa’nın 42. maddesinin ihlali olacaktır. Tüm tarikat ve cemaat yurtları ivedilikle kapatılmalıdır.
Eğitim ve barınma hakkına, tüm öğrencilerin eşit bir biçimde erişim hakkı yani yıllardır savunduğumuz eğitimde fırsat eşitliği devlet politikası haline getirilmelidir.
Aladağ’da yanarak can veren çocuklarımızın çığlığı yüreğimizdedir. Yangında sorumluluğu olan herkesten hesap sorulmalıdır.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, çağdaş eğitim, çağdaş birey, çağdaş toplum hedefiyle yola çıktık. 33 yıldır yaptığımız gibi başta çocuklarımızın, gençlerimizin ve kadınlarımızın laik, bilimsel ve ücretsiz eğitim almasını savunmaya devam edeceğiz. Bu nedenle, derneğimizin tarihsel görevi adına hukuk birimimiz, bu davaları takip etmeye devam edecektir.”