Zübeyde ÖZLÜ – Gülsüm YILDIRIM – Herkes Duysun
BURSA (İGFA) – Otizm spektrum bozukluğu (OSB) ya da kısa ismiyle otizm, bir bireyin beyninin gelişiminde diğerlerini nasıl algıladığı ve onlarla nasıl toplumsallaştığını etkileyen, bu sebeple de toplumsal etkileşim ve bağlantıda problemlere neden olan tıbbi bir durumdur.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Akkaya, Otizm rahatsızlığı ile ilgili Herkes Duysun’a yaptığı açıklamada otizmin ekseriyetle doğuştan geldiğini belirtti.
“OTİZM DOĞUŞTAN GELEN BİR HASTALIK”
Otizmin doğuştan gelen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Akkaya, “Otizm genlikle çocukluk yaşlarında başlayan ancak muhtemelen doğuştan gelen bir yaygın gelişimsel bozukluktur. Çocuğun gelişmesinde, ilerlemesinde yani bir yetişkin olmasına mahzur olan bir gelişimsel bozukluktur.” dedi.
Otizmin önemli fonksiyon bozukluğuna neden olduğunu söyleyen Akkaya, “Otizmin tek çeşidi vardır lakin yaygın gelişimsel bozukluklar dediğimizde hastalık kümesinin hastalıklarından biridir otizm. Yaygın gelişimsel bozukluğun farklı tipleri de vardır. Otizm kadar ağır yıkım yapmayan, otizm kadar önemli fonksiyon bozukluğu yapmayan daha hafif tipleri de var.” sözlerini kullandı.
“OTİZM DOĞUMLA BİRLİKTE BAŞLAR”
Otizm teşhisinin koyulması için çocuğun muhakkak bir yaşa gelmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Cengiz Akkaya, “Otizm doğumla birlikte başlar. Çocuk doğduğu gün ya da anne karnında olduğu gün de de otistiktir lakin teşhis koymak için 2 ila 4 yaşına gelmesi beklenir.” dedi.
“HER OTİZMLİ ÇOCUĞUN ÖZEL YETENEKLERİ YOKTUR”
Her otizmli çocuğun özel yeteneklere sahip olma durumunun gerçek olmadığını söyleyen Akkaya, “Otizmli çocukların özel yetenekleri yoktur. Yalnız tüm insanlarda olduğu üzere olağan zeka, zeka geriliği olan insan bir de ileri zekalı insan diye ayrılır. Otistik çocukların da birebir halde ileri zekalısı, olağan zekalısı vardır başka insanlarda olduğu üzere. Otistik bir çocuk ileri zekalı olacak diye bir şey yoktur. Tüm insanlarda olduğu üzere olağan, sağlıklı çocuk nasıl ileri zekalı olabilir, olağan zekalı olabilirse ya da zeka geriliği de olabilir. Bu durum otistikler içinde de öyledir.” dedi.
KİŞİNİN OTİZMLİ OLDUĞUNU NASIL ANLARIZ?
Otizmli kişinin anlaşılma ve algılanma durumunun, kişinin otizm düzeyinin belirlediğine değinen Akkaya, birinci bakışta anlaşılan ve anlaşılamayan birçok hasta olduğunu belirtti.
“Otizmli çocuklar çoklukla göz teması kurmaz” diyen Akkaya, “Hareketli objelere ilgileri çok ağırdır. İsmini seslendirdiğinizde size karşılık vermez üzere belirtiler olabilir lakin bir çocuğa otizm tanısı koymak hayli zordur. Çocuk psikiyatrislerinin bile teşhis koymakta zorlandıklarını söylemek mümkün. Onlar bile kimi ruhsal testler yapmak zorunda kalıyorlar. Çok ileri derecede otistik olanlar dışında kalan otizmli bireyleri tanımlamak, anlamak mümkün değildir lakin genel olarak öteki çocuklar ortasına karışmıyorsa, onlarla etkileşime giremiyorsa, onlarla uyumlu formda oynayamıyorsa, onların oyununa ayak uyduramıyorsa ve bunları bir sefer değil daima yapıyorsa işte o vakit aileler şüphelenebilir.” diye konuştu.