Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Balbay, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun KYK borçlarıyla ilgili davetinin Beştepe’de ‘sorun yarattığını’ yazdı. “Bakandan bu cins toplumsal karşılığı olan, bilhassa gençleri etkileyecek adımları ‘Kılıçdaroğlu’nun lisanına düşmeden’ hazırlaması istenmiş. Hatta önümüzdeki günler için bu tıp öbür ‘müjdeler’ icat etmesi iştenmiş” diyen Balbay, şu tabirleri kullandı:
“Kılıçdaroğlu’nun KYK kredilerinin faizinin silinmesi önerisi doğal olarak toplumda karşılık buldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulma derdine düşen gençler bir de öğrencilikte aldıkları krediyi üç-dört katı faiziyle ödeme yüküyle karşı karşıya idi. Kılıçdaroğlu’nun önerisi hem faizin silinmesini hem de anapara ödemesinin iş bulduktan sonraya bırakılmasını içeriyordu.
Erdoğan, kendine bakanlar şurası toplantısından sonra açıkladı ki Kılıçdaroğlu’nun teklifinin bir kısmını kabul etmiş!
‘SARAY KATLARINDA SORUN YARATMIŞ’
İktidar medyası gençlere verilen bu “müjdenin” Gençlik ve Spor Bakanı’nın teknik çalışması, cumhurbaşkanının uygun bulması ile gerçekleştiğini yazsa da başta gençler olmak üzere herkes biliyor ki teklif Kılıçdaroğlu’ndan geldi.
Aldığımız bilgilere nazaran bu durum Saray katlarında sorun yaratmış. Bakandan bu tıp toplumsal karşılığı olan, bilhassa gençleri etkileyecek adımları “Kılıçdaroğlu’nun lisanına düşmeden” hazırlaması istenmiş. Hatta önümüzdeki günler için bu cins öteki “müjdeler” icat etmesi iştenmiş.
Kılıçdaroğlu’nun KYK faizini sildirmesi evvelki misal durumları da anımsattı. Emeklilere bayram ikramiyesi, minimum fiyatın artırılması, 3600 ek gösterge, elektrik faturalarındaki TRT hissesi birinci akla gelenler.
Bunlar iktidara aday bir muhalefet partisinin övünebileceği şeylerdir. Lakin bunlarla iktidara yürünmez. Tek tek meselelerin tahliline katkıda bulunmak tek başına iktidara yürümeye yetmez.
‘İKTİDARDA YAPILACAKLARI GÜNDEMDE TUTMAK GEREKİYOR’
Örneğin “geri sayımı başlatıyoruz” deyip yeni iktidarda yapılacakları halkın anlayacağı netlikte gündemde tutmak gerekiyor.
Gerek ülkemizde gerekse dünyada değişimin iki-üç sözcüğü geçmeyen sloganı olur. Bu bazen bir sözcük de olabilir. “Bıktık”, “yeter artık” üzere sözcükler yerine umudu içeren sloganlar daha çabuk sahiplenilir. Bu bağlamda o sloganı siyasilerden çok halkın benimsemesi ve dillendirmesi değerlidir.
CHP, gündeme getirip iktidara yaptırdıklarını şöyle bir slogan altında anlatabilir:
Çöze çöze geliyoruz!
***
Sokak, pazar, çarşı, toplumun nabzının attığı yerlerde dolaşırken sohbet ettiğimiz yurttaşlar en çok şunu lisana getiriyorlar:
– Biz meseleleri biliyoruz. Hatta siyasilerden daha âlâ biliyoruz. Bize sıkıntıları anlatmasınlar, tahlilleri anlatsınlar!
Biliyoruz, çok beylik bir kelam fakat biz de çok duyduğumuz için aktarıyoruz. Demek ki toplumda bu türlü bir algı var.
Demokrasinin motoru, toplumun değişim dileğidir. Bu istem artık gözle görülür bir hale geldi.
Şu kelamın de manasını yitirmekte olduğunu görüyoruz:
– Bu iktidar gitsin lakin yerine ne koyacağız?
Giderek şu his baskın hale geliyor:
– Artık bir değişim olsun. Kim gelirse gelsin!” (HABER MERKEZİ)