İsrail Lübnan’da 2006’da aldığı hezimeti yaşayacak mı: Enkazdan ağzında mavi emziğiyle çıkan kız çocuğu Siyonist’in yenildiğini haykırıyordu

İsrail ordusu, Lübnan topraklarında kimi noktalara yönelik karadan işgal hücumları gerçekleştirdiklerini duyurdu.İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısına yönelik sonlu ve ağır kara saldırılarına başladığını belirtti.

Irak haber ajansı INA’nın güvenlik kaynağına dayandırdığı haberine nazaran, Memleketler arası Bağdat Havalimanı’nda boş alana 1 Katyuşa füzesi düşerken, bir başka Katyuşa füzesi de orada bulunan Terörle Uğraş Servisi’ne ilişkin araç park alanına düştü.Söz konusu akında yaralanan olmadığı kaydedildi. Güvenlik güçlerinin, Bağdat’ın Amiriye bölgesindeki bir araçta füze fırlatma rampası bulduğu da belirtildi.

İsrail, yeniden Gazze’ye vefat yağdırıyordu ve bir mecnunluk yapıp Lübnan’a da girmişti. Üç gün sonra ise iç savaştan yeni çıkan Lübnan’daki yegane silahlı güç olan Hizbullah, Gazze’deki katliamlar karşısında akına geçmişti. Toplumsal medyanın ve akıllı telefonların olmadığı o bir ayda İsrail dünya medyasının da yazdığı üzere duvara toslamıştı. Güney Lübnan’dan Beyrut’a uzanan ağır bombardımanda çoğunluğunu Şiilerin oluşturduğu köy ve kasabalarda binden fazla sivil ölmüştü. Ayaktaydık. Öfkeliydik. Türkiye’deki tüm kentlerden Lübnanlılar için yardımlar toplanıyordu. Ve İsrail kaybediyordu. Hani o, bombalanan meskenin enkazından ağzında mavi emziğiyle çıkan bebek vardı ya… İşte o kız çocuğu İsrail’in yenildiğini ilan ediyordu.

İslami çevrelerin WhatsApp kümelerinde ise daha derin tartışmalar okuyoruz. Sert İran tenkitlerinin İslam dünyasına büyük ziyanlar verdiğini, Müslümanları böldüğünü salık verenler var. Bir açıdan haklılar. Zira bölünmek, İsrail karşısında düşeceğimiz en büyük tuzak. Halbuki hassas ağabeylerimizin kaçırdıkları ya da görmek istemedikleri bir problem var; kim kimi bölüyor, kim kimi yok sayıyor? 1979’dan kalma, anti-emperyalist his ve kanılarla destekledikleri İran’dan uzun vakittir İslam toplumlarına mezhepçilik virüsü yayılıyor. Bu virüs en az Batı’nın katliamları kadar kanlı ve yırtıcı üstelik.

Bir de şu var; İran’ın elde ettiğini sandığı ve Şii siyasetinin dehası olarak pazarladığı o kazanımlar tek tek kayboluyor. İran, içeride ve dışarıda dört koldan vurulurken, bir vakitler Sünnilerin denetiminde olan ve vakitle Şiilere teslim edilen kadim İslam kentleri; Beyrut, San’a, Bağdat ve Şam kentlerinin akıbeti ne olacak mesela?

Suriye medyası, İsrail’in, başşehir Şam’a gece saatlerinde hava saldırıları düzenlediğini duyurdu.ejimin haber ajansı SANA’nın mahallî saatle 2.51’de geçtiği haberinde, “Hava savunma sistemlerimiz bu gece üçüncü sefer düşman amaçlara karşı koyuyor” sözleri yer aldı. SANA’nın askeri kaynağa dayandırdığı bir başka haberinde ise İsrail’in, lokal saatle 2.05’te başkentteki atakları savaş uçakları ve dronlarla düzenlediği öne sürüldü.

Haberde, “Hava savunma sistemlerimiz füzelere ve dronlara karşı koydu ve birçoklarını düşürdü. Hücumda 3 sivil öldü, 9 sivil yaralandı, maddi hasar meydana geldi.” tabirleri kullanıldı.Öte yandan rejim medyası, akında Suriye Devlet Televizyonu’nda çalışan sunucu Safa Ahmed’in hayatını kaybettiğini duyurdu.

Şam FM’de yer alan haberde ise Mezze’deki akın sonucu yangın çıktığı kaydedildi.

İsrail ordusunun, Lübnan’ın pek çok bölgesine karadan ve havadan saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.Lübnan haber ajansı NNA’ya nazaran, İsrail topçu birlikleri, güneydeki El-Vezzani, El-Hıyam ve Marcayun ovasını 2 saat boyunca vurdu.İsrail savaş uçakları ise Kevkebe-Marcayun otoyoluna hava saldırısı düzenledi ve akın nedeniyle otoyol trafiğe kapandı.

İsrail ordusu ayrıyeten sondaki Ayta eş-Şaab kasabasına aydınlatma fişekleri fırlattı.İsrail savaş uçakları başşehir Beyrut’ta da ağır alçak irtifa uçuşları gerçekleştirdi ve Dahiye bölgesine 8 hava saldırısı düzenledi. Taarruz sonrası Dahiye semalarından dumanlar yükseldi. Taarruzlarda pek çok binanın yıkıldığı bilgisi geçildi.

İsrail ordusunun, güneyde Sayda kentindeki Ayn el-Hılve Filistin Mülteci Kampı’na hava saldırısı düzenlediğini belirtildi. Yaralananların olduğu akında, Aksa Şehitleri Tugayları kumandanı ve Lübnan sorumlusu Munir el-Makdah’ın konutu maksat alındı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile yaptığı telefon görüşmesinde, Washington’un İsrail’in Lübnan sonundaki operasyonunda desteklediğini belirtti. Austin ayrıyeten İran’ı, Washington’un değerli müttefikiyle savaşmayı seçmesi halinde karşılaşacağı sonuçlar konusunda uyardı ve “İran’ın İsrail’e direkt askeri taarruz başlatmayı seçmesi halinde bunun İran için önemli sonuçlar doğuracağını yineledim” dedi.

Askeri analist Elijah Magnier Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada, İsrail’in kara operasyonunun emelinin Güney Lübnan’daki Hizbullah özel güçlerini kuşatıp ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.

Magnier açklamasında “Açık kaynaklı istihbarattan, İsraillilerin en az 18 tugay hazırladığını anlıyoruz. Yani 70.000 ila 100.000 askerden bahsediyoruz. Hizbullah’ın yapısına bakarsak, kümenin gücü, füze birlikleri ve özel kuvvetlerden geliyor. İsrail, füze birliklerinin birçoklarını yahut en azından yüzde 60-70’ini yok ettiğine inanıyor. O yüzden artık konuşlandırılmış özel kuvvetleri yok etmek istiyorlar” dedi.

Beyaz Saray, İsrail’in Güney Lübnan’a yönelik kara harekatının, ülkenin kendini savunma hakkıyla uyumlu olduğunu düşünüyor. Ulusal Güvenlik Kurulu sözcüsü yaptığı açıklamada “İsrail’in vatandaşlarını tehdit etmek için kullanılabilecek Hizbullah altyapısını yok etmek için sonlu operasyonlar yürüteceğini anlıyoruz. Bu, İsrail’in vatandaşlarını savunma ve sivilleri inançlı bir biçimde konutlarına geri döndürme hakkıyla uyumludur” tabirlerini kullandı ve İsrail’in kendini savunma hakkını desteklediklerini vurguladı.

CNN’de yer alan habere nazaran, İsrailli yetkililer, Güney Lübnan’a yönelik kara harekâtının kapsamının hudutlu olduğunu belirterek, “uzun vadeli bir işgal olmayacağını” söylüyor fakat bir takvim vermekten kaçınıyor. İsrail birliklerinin hudut boyunca “acil tehditleri” ortadan kaldırmaya odaklanacağını belirten yetkililer, İsrail askerlerinin ülkeye ne kadar derinlemesine gireceği yahut operasyonun ne kadar sürmesinin beklendiği konusunda bilgi vermekten kaçındı.

Washington Post gazetesinde yer alan habere nazaran, Biden idaresi Orta Doğu’ya birkaç bin ek asker ve daha fazla savaş uçağı konuşlandıracak.

Pentagon sözcüsü Sabrina Singh, hava savunma ünitelerini de içeren (F-16, F-15E ve F-22 savaş uçakları ve A-10 hücum jetleri uçuran filolar) güçlerin halihazırda yüksek alarmda olan on binlerce Amerikan çalışanına ekleneceğini söyledi. Washington Post talimatın Savunma Bakanı Lloyd Austin tarafından verildiğini yazdı.

Singh, ek konuşlandırmaları Hamaney de dahil olmak üzere üst seviye İranlı yetkililerin telaffuzlarına bağladı.