Avrupa Birliği (AB) Komitesi, AB tarafından finanse edilen merkezlerde sığınmacıların makûs muameleye uğradıkları ve zorla hudut dışı edildikleri tarafındaki tezleri araştırmasını istedi. Ankara ise tezlerin hakikat olmadığını, hudut dışı süreçlerinin milletlerarası kurallara uygun bir biçimde gerçekleştirildiğini belirtiyor.
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine nazaran, Hollanda merkezli gazetecilik kolektifi Light House öncülüğünde Almanya, Fransa, İngiltere ve İspanya’dan 21 gazeteci tarafından yapılan araştırmada, Türkiye’deki makamların Avrupa Birliği tarafından finanse edilen merkezlerde sığınmacıları zorla hudut dışı ettiği öne sürüldü. Hollanda’nın aktif gazetelerinden NRC’de yayımlanan araştırmaya nazaran, toplam 20 bin kişilik 32 hudut dışı merkezinde, bilhassa Suriyeli sığınmacılara büyük baskı uygulanıyor.
‘SIĞINMACILAR “GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞE” ZORLANIYOR’
Haberde, Türk makamlarının AB Kurulu’nu tarafından sağlanan araçlarla toplu olarak gözaltına alınan sığınmacıların, tekrar AB tarafından finanse edilen merkezlerde ‘gönüllü geri dönüşe zorlandığı’ öne sürüldü. Araştırmaya nazaran, AB’nin sığınmacılara ait soruşturma ve parmak izi sistemlerinin genişletilmesi üzere hizmetleri genişletmek için sağladığı kaynaklar artık göçmenleri takip etmek, toplamak ya da hudut dışı merkezlerini dikenli tel ve daha yüksek duvarlarla donatmak için kullanılıyor.
Haberde, hudut dışı merkezindeki sığınmacılara birden fazla vakit tüzel yardım sağlanmadığı, çok kalabalık, sıhhatsiz merkezlere tıkıştırıldıkları, ‘istismara ve hatta işkenceye’ maruz kaldıkları ileri sürüldü. NRC gazetesi, araştırma kapsamında Suriye’deki Beyaz Baretliler örgütünün eski bir üyesinin argümanlarına yer verdi. Suriye vatandaşı olan kaynak, kendisine zorla “gönüllü olarak ülkesine dönmek istediğini” içeren bir doküman imzalatıldığını öne sürdü.
‘İDDİALAR TİTİZLİKLE ARAŞTIRILIYOR’
Gazetecilerin araştırmasına nazaran, AB, bu merkezlerde yaşananların farkında lakin finansmanı durdurmayacağını bildiriyor. AB yetkilileri, Brüksel tarafından sağlanan takviyenin, hudut dışı merkezlerindeki şartların daha uygun olmasına katkıda bulunduğunu belirtiyor.
Türkiye’deki hudut dışı merkezlerindeki durumdan ‘tamamen Türkiye’nin sorumlu olduğunu’ bildiren Avrupa Birliği yetkilileri, AB Kurulu’nun durumu yakından takip ettiğini söylüyor. Geri gönderme konusunda milletlerarası unsurlara her vakit hürmet gösterilmesi gerektiğini belirten Avrupa Birliği yetkilileri, Avrupa’nın finansal dayanak verdiği projelerin insan haklarına uygun olması şartına işaret ediyor.
NRC’ye konuşan Türk makamları ise Suriyelilerin zorla geri gönderildiği savlarının gerçeği yansıtmadığını söylüyor. Göç Yönetimi yetkililerine nazaran, AB tarafından sağlanan taşınabilir araçlarda her vakit bir mütercim ile bir göç uzmanı bulunuyor. Merkezlerdeki durumun hem Türk makamları hem AB hem de Birleşmiş Milletler tarafından yakından izlendiğini belirten Türk yetkililer, istismar savlarının da titizlikle araştırıldığını belirtiyor.
YENİ SIĞINMA MERKEZLERİ AB GÜNDEMİNDE
Hollanda medyasına nazaran, AB idaresi daha evvel de Tunus’taki sığınma merkezleri nedeniyle misal suçlamalarla karşı karşıya geldi. AB Komitesi, bu yıl kabul edilen yeni göç muahedesi ile sığınmacıların Avrupa sonları dışında tutulmasını amaçlıyor.
Perşembe günü Lüksemburg’da yapılan Avrupa Göç Bakanları toplantısında, Avrupa hududuna yakın ülkelerde yeni sığınma merkezleri kurulması ve iltica başvurusu reddedilen bireylerin ülkelerine dönene kadar buralarda barındırılması önerisi gündeme getirildi.
Birleşmiş Milletler (BM) sayılarına nazaran Türkiye, öbür uyruklara ek olarak 3 milyonu aşkın Suriyeli mülteciyle dünya çapında en fazla mülteciye mesken sahipliği yapan ülkelerden biri. AB, Avrupa’ya göçmen akışını durdurmak için 2016’da Ankara ile yaptığı muahede uyarınca Türkiye’ye insani yardım ve kalkınma yardımı olarak 6 milyar euro ödedi.
(ALINTI)