Özel, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. “Esenyurt Belediyesi’ne yönelik operasyon bir algı mı?” sorusuna Özel şu yahnıtı verdi:
“Bir algı operasyonu olduğu çok aşikâr. Gündemi belirlemek, elde tutmak ve örtmek üzerinden bir hazırlık yaptıkları çok aşikâr. CHP’nin üzerine ateş toplamaya çalışıyorlar ki kendileri ibraz görünmesin diye. O yüzden mevcut durumu makûs niyetli bir kurgu olarak görüyorum. AKP’nin siyasetle bakanın alakasını kursun diye atadığı yardımcısını yargıda çok kritik bir misyona getiriyor: Bunun da planlı olduğu çok belirli. Bir sonraki maksat İBB mi üzere soruları da çok yasallaştıran bir tavır bu.”
“DEVAMININ GELECEĞİ İZLENİMİNİ EDİNDİM”
Özel, MHP’nin de diğer belediyeleri maksat gösterdiğini savunurken, bu durumun öteki tutuklamalar olabileceğini gösterdiğini söyledi. CHP Genel Başkanı, “Cumhur İttifakı’nın mutabık olduğu bir operasyon olduğu, devamının da gelebileceği izlenimi edindim. DEM de sert reaksiyon verince, ‘Bunu da bak gördünüz mü bu DEM’in belediyesi aslında” deyip bir yansıyı, algıyı oluşturmaya çalışıyorlar.’ dedi.
“TERÖR BİTECEKSE SORUMLULUK ALIRIZ”
Terör meselesinin tahlili için atılan son adımları değenlendiren Özel, “Analar ağlamayacaksa, gözyaşı duracaksa, terör bitecekse bir sorumluluk alırız.”dediklerini hatırlatırkeh, “Ama Meclis’te, şeffaflık ve toplumsal mutabakat kaidesiyle. Net şunu söylemiştim: Şehit annelerinin evlatlarının ve gazilerin yüzüne bakamayacağımız bir işin içerisinde olmayız. Cumhurbaşkanı süreci canlı tutmak istiyor. Bahçeli’nin yolundan gidilirse, bunun zımni bilinmeyen bir al ver mutabakatı, pazarlık olduğu kanaati güçlenecek. Bundan kaygı ediyorum.” dedi.
Özer, terörle uğraş konusunda şu bildirileri verdi:
“- Çok uç ve absürt bir önermeyle biz bir şey yapacağız, herkes sussun bize uysun demek yanlışsız değil. Bir şey var biz biliyoruz, siz bilmiyorsunuz. Biz bir şey yapacağız siz uyacaksınız, biz bunda yokuz. O oyunun bir kesimi olmayız.
– Bahçeli kendi konuştuğu kürsüyü söyledi. Zira konuşmayı bitiriyor ardından DEM Parti başlıyor. Bahçeli diyor ki: Bir gün bu kürsüden ben ineceğim, Abdullah Öcalan çıkacak.
– Bir gün bu sorun bitecekse ve bu en marjinal önermeye varmayı düşünüyorlarsa bile bunun adımlarını tekrar benim dediğim metotla atmaya başlamalılar. Sonuç Abdullah Öcalan’ı konut hapsine almaya kadar da götürülebilir ya da diğer bir mutabakatla da bu sorun çözülmüş olabilir. Nezaketle, süreci incitmeden götürmek lazım. Kimi DEM’li arkadaşlardan ‘Çok bekledik. Bu denensin’ kelamlarını duyuyoruz. Bir çocuğa yıllarca kavuşmayı bekleyen bir anne 6. ayda verin çocuğu derse o çocuk ölür. Adım adım gitmek lazım. Biz de gelsek toplumsal mutabakatla çözülecek. Bu işin kazananı herkes, kaybedenin kimse olması lazım.”