ABD basınında seçim analizi: ‘Gerçek kazanan Putin olabilir’

Bard Globalleşme ve Memleketler arası Alakalar Programı Yöneticisi Elmira Bayrasli, CNN International için kaleme aldığı tahlilde 14 Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini ele aldı. Elmira Bayrasli, “Erdoğan, siyasi hayatının uğraşını veriyor. Gerçek kazanan Putin olabilir” değerlendirmesine bulundu.

‘DAHA DOĞUŞÇU VE NAHOŞ DOSTLAR EDİNDİ; EN BAŞTA PUTİN VAR’

14 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimlerin başa baş geçeceği ve seçimlerin Erdoğan’ın galibiyet serisine son verebileceği yorumunu yapan Bayrasli, “Bu, Brüksel ve Washington’daki pek çok kişiyi sersemletti; birebir vakitte da bir vakitler emniyetli bir müttefik ve ortakken bunları bozan Türkiye’nin tekrar Batı tarafına katılacağı ümidini verdi” dedi.

Erdoğan’ın yıllar içinde ‘ABD ve Avrupa’ya karşı daha doğuşçu ve nahoş bir üslup benimsemekle kalmayıp daha doğuşçu ve nahoş dostlar da edindiğini’ yazan Bayrasli, bu listenin başında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in olduğunu belirtti.

‘ERDOĞAN KAZANSA DA KAYBETSE DE…’

Putin’in Erdoğan’ı darbe teşebbüsü akşamı arayarak kazandığını, dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın ise Erdoğan’ı dört gün sonra aradığını kaydeden Bayrasli, o periyottan bu yana Moskova ve Ankara’nın yakınlaşmaya başladığını, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savuma sistemleri satın aldığını, Rusya-Ukrayna savaşı başladığında Rusya’ya yaptırım yahut uçuş yasağı uygulamadığını ve İsveç’in NATO üyeliğini onaylamadığını hatırlattı.

Seçimin muhtemel sonuçlarını da ele alan Bayrasli, “Erdoğan kazansa da kaybetse de Ankara kendisini Moskova’dan kurtarıp Batı’ya geri dönecekmiş üzere durmuyor” diyerek, ‘Türkiye’nin öncelikle bunu göze alamayacağını’ söyledi. “Ekonomi, enflasyona batmış durumda. Türk Lirası zayıf. Büyüme yavaşladı” diyen Bayrasli, “Ülkenin Orta Doğu, Kafkaslar ve Avrupa’ya ihracatı için ticaret bağlarını sürdürmeye gereksinimi var” değerlendirmesini yaptı.

‘ÖYLECE KAMUSAL HAYATTAN YOK OLMAYACAK’

Türkiye’nin her şey den evvel ‘turizm dolarlarına ve Rusya’dan güç ithalatına bağımlı olduğunu’ belirten Bayrasli, “Moskova, nakit derdi çeken Türkiye’ye krediyle doğalgaz sağlıyor. Bilhassa Erdoğan kaybederse Putin’in yeni hükümetten borcu kapatmasını istemesi ve Erdoğan ile yakın alaka kurmaya devam etmesi beklenebilir” dedi.

“Erdoğan kaybederse öylece kamusal hayattan yok olmayacak” tabirlerini kullanan Elmira Bayrasli, “Bu, sırf Erdoğan’ın barışçıl bir formda iktidarı devredip devretmeyeceği ile ilgili değil. Erdoğan, muhalefete itilecek. Bu, acı bir formda kutuplaşmış bir Türkiye’de ona avantaj sağlamaya devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE BİR YOL AYRIMINDA; BATI BUNU ANLAMALI’

AK Parti’nin tek başına çoğunluğu elde edemese de milletvekili seçimlerinde mecliste değerli bir blok elde edeceği öngörüsünü de paylaşan Elmira Bayrasli, Erdoğan’ın bunu yeni hükümete saldırmak için kullanabileceğini de argüman etti.

Makalesine son verirken ‘Batı’nın ne yapacağı ve yapabileceği’ sorusuna da cevap arayan Bayrsali, “Washington ve Brüksel’in Türkiye’nin sözün gerçek manasıyla ve mecazi olarak bir yol ayrımında olduğunu anlaması gerek. Büsbütün Batı’da ya da Doğu’da olmadan hem sıkıntı hem işe yarayan bir ortak olarak konumlanmış durumda” dedi.

‘ERDOĞAN OLSUN YA DA OLMASIN TÜRKLER BU ROLÜ OYNAYACAK’

“Ankara, mevcut durumda Moskova ile yakın bağlantılar içinde olabilir; lakin, NATO’yu ya da AB’yi büsbütün reddedemez” görüşünü de lisana getiren Bayrasli, Türkiye’nin Ukrayna’ya SİHA sattığını ve tahıl koridoru muahedesi için arabuluculuk yaptığını hatırlatarak, “Erdoğan, uzun vakit Türkiye’yi bölgesel bir aktör olarak öne çıkartma ve savaşın taraflarını barış müzakereleri için masaya getirme konusunda istekli” müşahedesini paylaştı.

Türkiye’den ‘her iki taraf için de emniyetli bir arabulucu’ kelamlarıyla bahseden Bayrasli, “Bu, Batı’nın Türkiye’ye biçmesi gereken rol. Bu, Erdoğan olsun ya da olmasın Türklerin oynamaktan öteki seçenekleri olmayacak bir rol” dedi. (DIŞ HABERLER)