Bahçeli, yandaş medyanın ‘uyuşturucu’ provokasyonuna sahip çıktı: ‘Meğer İBB çok çalışıyormuş’

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık küme toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve muhalefeti hadef alan Bahçeli, yandaş medyanın ‘uyuşturucu’ oyununa da sahip çıktı.

YANDAŞ MEDYANIN OYUNUNA GELDİ

Bahçeli, Adana’da AKP’li İBB idaresi devrinde yapılan ihaleyle, Albayrak ailesinin damadı Adem Altunsoy’un Platform Turizm Nakliyat Şirketi’ne ilişkin araçta 144,5 kilo esrar bulunması üzerinden yandaş medyanın tuzağına düştü.

MHP lideri, “İBB’ye ait bir cenaze aracında uyuşturucu yakalanmıştır. Oysaki İBB çok çalışıyormuş. CHP’nin gerçek yüzü cürümdür, kirdir” kelamlarıyla İBB’yi gaye aldı.

KILIÇDAROĞLU’NA ‘BAŞÖRTÜSÜ’ YANITI

Bahçeli Kılıçdaroğlu’nun “başörtüsü” çıkışı ile ilgili “Kılıçdaroğlu’nun yolu yol değildir. Bu mevzuyu tekrar gündeme getirmenin hiçbir şeye yararı dokunmayacaktır. Türkiye’de başörtüsü sorunu bitmiştir. Kılıçdaroğlu’nun kaygısı diğerdir. CHP’nin geçen hafta hazırlayıp TBMM’ye verdiği kanun teklifi baştan savmadır” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN RUH SIHHATİNDE TELAŞ VERİCİ BİR BOZULMA VARDIR”

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şu formda:

“Kabuk bağlamış yaraları deşerek siyaset üretilemez. Uçurum kenarında geçersiz pehlivanlık pozu verilerek siyaset yapılamaz. CHP Genel Başkanı, Türkiye’yi barıştıracağım diyor, helalleşme ile geçmişi değil, geleceği kurtaracağını belirtiyor. Türkiye’nin barışması için küslüğün hakimiyeti lazım değil mi, pekala bu küslük nerede? Kılıçdaroğlu’nun görüp de bizim göremediğimiz bu küsler nereye saklanmıştır? Kılıçdaroğlu’nun durumu motamot şöyledir: Tatsız aşa tuz neylesin, akılsın başa kelam neylesin. Kılıçdaroğlu’nun ya ruh sıhhatinde korku verici bir bozulma vardır ya da siyaseti rota sapması yaşamaktadır.”

“TÜRKİYE’DE BAŞÖRTÜSÜ SORUNU BİTMİŞTİR”

“Türkiye barış ve huzurun gıpta edilen ülkesidir. Türkiye küs değildir. Tam karşıtını argüman eden Kılıçdaroğlu ve çıkarcı ortakları müfteriler koalisyonudur. Kılıçdaroğlu’na tavsiye ediyorum, diken olup ayağa batıncaya kadar, gül ol da yakaya takıl. Kılıçdaroğlu’nun siyaseti, siyaset değildir. Başörtüsü problemi milletimizin kalıcı mutabakatıyla çözülmüştür. Bu mevzuyu ısıtıp gündeme getirmenin hiç kimseye yararı dokunmayacaktır. Türkiye’de başörtüsü sorunu bitmiş, mağduriyetler periyodu kapanmıştır. Kılıçdaroğlu’nun sıkıntısı, hesabı, maksadı, hevesi diğerdir. Yeni bir yasal düzenlemeye de muhtaçlık yoktur.

Hatırlatalım ki 9 Şubat 2008 tarihli 5735 sayılı TC Anayasası’nın birtakım hususlarında değişiklik yapılmasına dair kanunla, Anayasa’nın 10. unsurunun 4. Fıkrasına ‘bütün işlemlerinde’ ibaresinden sonra gelmek üzere, her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında tabiriyle 42. unsuruna 6. Fıkradan sonra gelmek üzere ‘Kanunda açıkça yazılı olmayan rastgele bir sebeple yükseköğrenim hakkını kullanmaktan yoksun edilemez. Bu hakkın kullanılmasının hudutları kanunla belirlenir’ fıkrası eklenmişti. AK Parti ile birlikte yaptığımız bu değişiklik temel itibariyle başörtüsü sorununu büsbütün çözerek anayasal bir teminata kavuşturmuştur. 411 milletvekilinin eli adalet için, inanç ve tabir hürriyeti için kalkmıştı.

Ancak CHP, Anayasa Mahkemesi’nin kapısında soluğu alarak bu kanunu iptal ettirmişti. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun 3 Ekim 2022 gecesi toplumsal medya hesabından bir görüntü yayımlayarak, başörtüsüne yasal düzenleme daveti yapması, müteakiben hazırlanmış teklifin TBMM Başkanlığı’na sunulmasına baştan ayağa sahtekarlıktır, sakatlık ve saçmalıktır.”

HEDEFİNDE KILIÇDAROĞLU VAR: ‘KAÇAK GÜREŞME’

“Kılıçdaroğlu’nun 3 Ekim gecesi toplumsal medyadan görüntüyle başörtüsüne yasal düzenleme daveti yapması, teklifin TBMM’ye sunulması baştan ayağa sahtekarlık, savrukluk, sakatlık ve saçmalıktır. O günlerde eller kaosa kalktı manşetlerini unutmuş değiliz. Samimiyse anayasa değişikliği teklifine ‘evet’ desinler. Haydi gelin, dürüstseniz gereğini yapın. İşte er meydanı, işte demokrasi imtihanı. Sayın Kılıçdaroğlu minderden kaçma, kaçak güreşme, mazeret arama. MHP anayasa değişikliğine sonuna kadar var.“

“ALEVİ İNANCINA SAHİP KARDEŞLERİMİZ CANIMIZDIR”

“Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimizin haklı talepleri vardır. Bu talepler kardeşliğin âlicenaplığı ile insani, tarihi, kültürel, tüzel ve hakkaniyetler karşılanmalı, ortak akıl ve geniş bir uzlaşma tabanı hazırlanmalıdır. Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımızdır, can kardeşlerimizdir.”

“CAMİ NE KADAR BİZİMSE, CEMEVİ DE O KADAR BİZİMDİR”

“Ne başkamız ne gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse, cemevi de o kadar bizimdir. Kerbela ortak sızımız, Hz. Ali manevi büyüğümüz, Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin başta olmak üzere ehlibeytin sayın isimleri yaslı gönlümüzün şehit abideleridir. Geçmişteki olaylara saplanarak yarınlarımızı heba edemeyiz. Alevi kardeşlerimizin hayatında yer eden cemevi gerçeği kabul edilmelidir. Cemevi inanç ve kültür hayatımızın vazgeçilmez gerçeğidir. MHP’nin dayandığı Türk milliyetçiliği kanısı hiçbir vakit ayrımcı olmamıştır. Bizim gönlümüzde herkese yer var. Asırlar boyunca oluşan kaynaşma kültürümüz ülkemizi global güç yapmak yolunun rehberidir. Gelecek ay-yıldızlı bayrağın altındadır. Kardeşlik ruhumuz sarsılırsa geri dönüş mümkün değildir.

Bizim gönlümüzde herkese yer vardır. Türkiye Alevilik Araştırmaları Merkezi kurulmalı. Cemevi gerçeğinin kabul edilmesini önermiştim. Alevi kardeşlerimiz cemevinin ibadethane olarak tanınması dileğindedir. Alevi kardeşlerimiz ibadethane görüyorsa, ki öyledir, yapan bir hal alınmalıdır. Bunda tasaya kapılacak hiçbir şey olmamalıdır. Cumhurbaşkanımız tarafından Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimize yönelik güzelleştirici açıklamaları tümüyle destekliyoruz. Alevilik başka inanç alanlarında olduğu üzere siyasi istismar ve rant alanı olmaktan çıkarılmalı. Bu mevzuyu inancın dışında diğer mecralara çekme, politik bir akım haline getirme çalışmalarına prestij edilmemelidir.”

KÜRESEL GÜÇ KRİZİ

“ABD ve Avrupa ülkelerinin faiz artırımı, IMF’in faiz korkusu, besin ve güçteki darboğaz külfetli sürece işarettir. KuzeyAkım-1 ile KuzeyAkım-2’de meydana gelen sızıntılar güç alanında karışıklık ve kutuplaşmaya yeni boyut katmıştır. Bugün global ölçekte güç tüketiminin 3’te 2’si petrol ve doğalgaza dayanmaktadır. İnançlı iletim stratejik gayelerden birisi haline gelmiştir. Ukrayna, Polonya ve Baltık Denizi’ndeki tehditleri göze aldığımızda TANAP, TürkAkım en emniyetli sınırlara dönüşmüştür.

Libya ile imzalanan hidrokarbon mutabakatı Batı’yı rahatsız etmiştir. TürkAkımı’nın maksat alındığına yönelik tezler da bir tehdittir. İki ülkenin de aklıselim bir çizgiye gelmesi bölge ve dünya barışı ismine mükellefiyettir. Avrupa bu kış nasıl ısınacaklarını, nasıl aydınlanacaklarını düşünmektedir. Türkiye’nin bu türlü bir sorunu yoktur. Zillet ittifakı kuru gürültü yapsa da ülkemiz kilit bir aktördür. Zillet partilerinin Türkiye’nin büyüklüğünü anlayacak ne basiretleri, ne ufukları vardır.

Türkiye’nin Putin’e teslim olduğunu ileri süren İP liderinin başı bu işleri almaz. Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaşta taraf tutan, Türkiye’yi cepheye sürmeye çalışan zillet ittifakının iradesiz siyasetlere rehin düştüğü açıktır.”

BIDEN’IN ‘ARMAGEDDON’ UYARISI: ‘GÜNDEME GETİRMESİ RASTLANTISAL DEĞİLDİR’

“Bu skandal açıklama dünyayı anında etkisi altına almıştır. Evangelist Hıristiyanlar, Hz. İsa’nın dünyaya geleceğine, Armageddon denilen yerde kıyamet savaşının olacağına inanmaktadır. Evangelistlerin ABD’de özgül tartısı fazladır. Biden’ın beyni sulansa da, akli melekeleri tartışılsa da armageddonu gündeme taşıması bize nazaran rastlantısal değildir.

Ukrayna Devlet Başkanı da Putin’in nükleer atağa hazırlandığını duyurmuştur. Olası felaketin gerçekleşmesi demek dünyanın yıkımına çanak tutmak demektir. Kılıçdaroğlu’nun bu gelişmeler üzerine ABD’ye gitmesi talihsizliktir. Neymiş ziyaretin emeli görüş alışverişinde bulunmakmış. Utanın. Utanın. Parlak beyin arıyorsanız, milletimizin gözleri çakmak çakmak parlayan evlatlarına bakın. Bir Türk dünyaya bedeldir diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sarılın. Kılıçdaroğlu sen sen ol Biden ve etrafının telkinlerine asla inanma, ABD’ye bel bağlama. Dolduruşa gelip ona buna fazla güvenme.“

‘UYUŞTURUCU’ PROVOKASYONUNA SAHİP ÇIKTI

“İBB’ye ilişkin bir cenaze aracında uyuşturucu yakalanmıştır. Halbuki İBB çok çalışıyormuş. CHP’nin gerçek yüzü cürümdür, kirdir.”