Büyümeye odaklanalım

İş dünyası, yeni finans siyasetlerinin büyümeyi desteklemesi gerektiği davetinde bulundu. İktisat idaresinde yaşanan değişikliklerle birlikte ortaya çıkan beklentilerin uygun yönetilmesi gerektiğini dikkat çeken iş dünyası temsilcisi sivil toplum kuruluşu liderleri, Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği kazanımların korunması gerektiğini tabir ediyor.

Yeni kurulan hükümetin önünde ağır bir gündem ve kıymetli başlıklara sahip bir ajanda bulunuyor. İş dünyası olarak önceliklerinin ‘enflasyon, cari açık ve finansmana erişim’ olduğunu lisana getiren iş adamları; KOBİ’lerin rekabet gücünü geliştirmek ve Türkiye’nin üretim desenini yeni çağın rekabet şartlarıyla uyumlu hale getirme davetinde bulunuyor.

Hazırlıkları devam eden İktisat Hareket Planı ve döviz kuru hareketliliği hakkında değerlendirmelerde bulunan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Hedef odaklı bu tek taraflı seyahatte üretimi, ihracatı, istihdamı önceleyen siyasetleri ve stratejileri kamu-özel bölüm birlikteliği ile oluşturmak ve kararlılıkla uygulamak zorundayız. İktisat idaresinin uygulayacağı para ve maliye siyaseti, iş dünyasının üretim-istihdam-ihracat öncelikleriyle uyumlu götürülmesi büyük ehemmiyet taşıyor. Yeni finansal iktisat siyasetlerinin, gerçek dal yani üretim-istihdam-ihracat odaklı büyüme ve kalkınma dinamikleriyle eş güdümlü olması da en az fiyat istikrarı kadar önemlidir” dedi.

Finansal istikrar ve fiyat istikrarının hiç elbet iktisat siyasetlerinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Temennimiz ve beklentimiz, iktisat siyasetlerinin tam bir bütünlük içinde, dengeli ve kararlı programlarla hayata geçirilmesidir” değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, şöyle devam etti: “Bu hafta döviz kurunda önemli bir artış yaşandı. Tahminen bozulmuş olan kur istikrarının süratli tesisi ismine bir düzeltme hareketi olarak kıymetlendirebiliriz. Olağan gerçek dal olarak isteğimiz piyasanın ani kur şoklarından bir an önce sıyrılması istikametinde. Bu düzeltme hareketinin ardından önümüzdeki süreç için kestirim edilebilir, dengeli, enflasyona paralel fiyat hareketlerinin yaşanmasını bekliyoruz” diye konuştu. Avdagiç, kurlarla ilgili ikinci beklentilerinin yüksek boyutlara ulaşan kur makaslarıyla karşılaşmama olduğunu, bu hususun göz gerisi edilmemesinin değerli olduğunu vurguladı. Avdagiç, yeni uygulanacak ekonomik programın global iktisatla istikrarlı ve rekabetçi entegrasyonunu da önemsediklerini aktardı.

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, yeni kabine ile birlikte yeni periyotta iktisat idaresine ait beklentilerini belirtti. Anadolu Aslanları olarak her daim kalıcı sürdürülebilir bir büyümeden yana olduklarını belirten Orhan Aydın, “Bu şekil bir büyümenin yolu da pansumanvari siyasetlerden değil yatırımı, üretimi ve alın terini önceleyen siyasetlerle sağlanabilecektir. Türkiye olarak bu mevzuda asla taviz vermemeliyiz. Türkiye iktisat modeli ile yatırım ve üretim öncelenmiş, yüksek faize dur denilmişti. Faiz üzere yatırım ve üretiminin düşmanı bir canavara sarılmak yalnızca günü kurtarır. İnsanları yatırımdan, üretimden uzak meblağ. Yatırım yapana, çalışana, alın teri akıtana büyük haksızlık olur. Ülkesi için yatırım yapanın şevki kırılır. Avrupa Merkez Bankası’nda faiz oranı 3.75 bizde 8.50 aslında çok yüksek. Prensibimiz üreten Türkiye olmalı. Bu nedenle üretmek isteyen, yatırım yapmak isteyen teşebbüsçü desteklenmeli, işini büyütmek isteyene finansal takviye sağlanmalı. Yarınların müreffeh ve güçlü Türkiye’sini inşa etmek istiyorsak kalıcı tahlilim tek modeli var o da yatırım ve üretim” dedi.

Türkiye iktisadının makro veriler açısından Avrupa Birliği standartlarından düzgün durumda olduğunu söyleyen Asrın İş Adamları Derneği (ASRİAD) Genel Başkanı Adnan Danışman, “O yüzden dinamik bir iktisat idaresi, uzun olmayan bir süreçte, sıkıntıların kıymetli bir kısmını tahlile kavuşturacaktır” dedi. Danışman, yeni iktisat idaresinden beklentilerini paylaştı: “Enflasyonun kabul edilebilir, sürdürülebilir düzeylere çekileceğine dair çıktığımız yolda kilometre taşlarının büyük bir dikkatle hedeflenmeli. Bunun için finansal önlemler manasında daha uzun vadeli kararların alındığı hissettirilmeli. Büyümede gerekli olan sektörel istikrar sağlanmalı. Daha güçlü üretim için imalat sanayiin yaygın olarak desteklenmeli. Finansa erişim konusundaki hakkaniyetli bir istikrar oluşturulmalı.”