CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, KRT TV’de Ankara Saati programında bugün Elif Doğan Şentürk’ün sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, 2023 yılı asgari ücreti ile ilgili “10 bin liranın altında olmaması lazım. Geçen yılın bütçesi 1 trilyon 700 milyardı, bu senenin bütçesi 4,5 trilyon lira. 1,7’den 4,5’a çıktı. Enflasyon bu, bu işte enflasyonu gösteriyor. 1,7’den 4,5’a çıkan enflasyon yüzde 140’lık, 150’lik bir enflasyonu gösteriyor, enflasyon bu gerçek anlamda. Şimdi böyle olduğu zaman asgari ücrete de çalışanlara da işçiye, memura da buna göre zam vermek zorundasınız. Geçen sene neydi yılbaşındaki asgari ücret 4 bin 250, dolayısıyla yüzde 150 olunca ne yapması lazım 10 bini geçmesi lazım, bu kadar. 10 binin altında olmaması lazım. Bütçe de bunu yansıtıyor zaten” diye konuştu.
Hayat pahalılığının her geçen gün arttığını ve enflasyonla mücadele edilemeyeceğini söyleyen Kuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Enflasyonla mücadele etmezseniz hayat pahalılığı artar. Mücadele edilmiyor, bu şekilde enflasyonla mücadele edilmez. Merkez Bankası’nın ilk görevi fiyat istikrarıdır. Bu yok. Türkiye’deki rakamların dünya ile uyumlu olduğunu söyleyebilir miyiz? Fiyat istikrarı nereden başlar? Türk parasıyla yabancı paraların uyumlaştırılmasıyla başlar. Siz doları baskılıyorsunuz. Şu anda Türk lirası çok değerlenmiş, şişmiş balon söz konusu. Bu balon her an patlayabilir.
Şimdi herkes endişe içerisinde. İş adamları, akademik dünya vs. herkes endişeli bir şekilde bekliyor, balon ne zaman patlayacak diye. Bu balonun içi pislik dolu, bu balonun patlaması halka çok büyük zarar verecek bir şey. Bunun sonu hayır değil. İzledikleri ekonomi politikasının sonucundan ülkeye çok büyük zarar verecekler. Ne için? Kendi ikballeri için, seçim kazanmak için.”
“İKTİDAR VE MERKEZ BANKASI AKTARMA YAPIYOR”
TBMM’de gündeme gelen Bütçe görüşmeleri ile ilgili de konuşan Kuşoğlu, şunları söyledi:
“Torba kanunu görüşmeleri sırasında büyük bir rezalet yaşandı cumhuriyet tarihinde olmaması gereken bir skandalı yaşadık. Birçok madde var, bir tanesi kur korumalı mevduatla ilgili onun 1 yıl daha uzatılması ve vergiden yine muaf olmasıyla ilgiliydi. 23’üncü madde…Görüşmelere geldiğimiz zaman ilgili Maliye Bakan Yardımcısı açıklamaları yaptı. O gün aynı zamanda bütçe gerçekleşmeleri açıklanmıştı ama Maliye Bakan Yardımcısı tuttu son tarihi itibariyle 88,4 olarak kur korumalı mevduat hesabının bütçeden maliyetini açıkladı. Bir de alınmayan vergiler var kur korumalı mevduat hesabından. Onun haricinde kambiyo karları var, yani bilançosunda döviz tutan işletmeler dövizden kar ediyorlar, o karların da vergiden muafiyeti söz konusu. 120-130 milyara yaklaşana maliyeti bu bütçeden.
Bir de 1,4 trilyon liralık kur korumalı mevduat hesabının Merkez Bankası boyutu var. Merkez Bankası boyutu Maliye Bakanlığı’nın sorumluluğundan daha fazla. Orada da biliyoruz ki 120 milyar liraya yakın bir maliyet var. Merkez Bankası para basıyor, o hesap sahiplerini destekliyor. Maliye Bakanlığı bütçeden destekliyor, Merkez Bankası para aktarıyor. 2 milyon 270 bin gibi bir rakam var. Bir kişi birkaç hesap açabiliyor. Siz zengin biriyseniz altın, dolar, euro, Türk lirası hesabınız var, dolayısıyla bu kur korumalı mevduat içerisinde en az birkaç tane 5-6-7 hesabı olabilir. Ortalama 500 bin kişiye ait kur korumalı mevduat hesabı söz konusu, bunlar 1,4 trilyon liralık bir servete sahipler. Bu iktidar tutuyor bütçeden onlara aktarma yapıyor, Merkez Bankası’ndan aktarma yapıyor. Hesabımıza göre 400 milyar lira bunlara ek olarak veriliyor. Vergi de almıyor devlet.
“DEVLET BÜTÇESİNDEN PARA BASILARAK MERKEZ BANKASI KAYNAKLARINA AKTARILIYOR”
Mültecilerle beraber 90 milyon nüfus bu 500 bin kişiye ‘sen vergi verme sana her şeyi verelim’ diyoruz. Devlet bütçesinden para basarak Merkez Bankası kaynaklarından para aktarıyoruz. Biz de dedik ki; 23’üncü maddeyle ilgili Merkez Bankası da bilgi versin Maliye Bakanlığı gibi. Merkez Bankası temsilcisi arandı yok. Millet adına bize bilgi verilmesi şart. Merkez Bankası’ndan geldi bir genel müdür, ‘1211 sayılı TCMB Kanunu’na göre size bilgi veremeyiz’ dedi. Tam tersine Plan ve Bütçe Komisyonu’na özel bilgi vermek zorundalar. Böyle bir saçmalık olmaz, ısrarcı olduk, maalesef AKP’ye mensup milletvekilleri, komisyon başkanı gereğini yerine getiremediler, biz de böyle bir olay karşısında, millete yapılan, TBMM’ye yapına bu saygısızlık karşısında olayı protesto ettik ve ayrıldık. Ertesi günde durumu bilgilendiren bir mektupla Meclis Başkanı’nı bilgilendirdim. Şimdi gereğinin yapılmasını bekliyoruz.
Kur korumalı mevduat hesabının şöyle bir sıkıntısı da var; oradaki 1 trilyon 400 milyar küsur lira, bu meblağ kur korumalı mevduat hesabı bittiğinde ülkenin başına bela olacak bir meblağ. Bunun bütçe kaynaklarından ödeyemezsiniz, şu anda paranız varsa Türk lirası tutamazsınız, Türk lirası şu anda eksi negatif faizle eriyor sürekli olarak. Türk lirası olarak kimse parasını tutmuyor. Herkes döviz, altın, borsaya yönelenler, ev, araba alanlar var, bir şekilde Türk lirasından kaçıyor. Böyle bir ortamda bu yapılan iş çok büyük yanlış.
Dolar geçen yıl bu zamanlar bütçe hazırlıkları sırasında ne kadardı, faiz ne kadardı, enflasyon ne kadardı? Faiz 19’du, enflasyon 19’du, kredi faizleri de 17-18 civarındaydı. Şimdi 40’ın altında kredi faizi bulabiliyor musunuz? Güya ucuzmuş, bu durumu kendileri yarattılar.”