CHP ‘yayın organı’ Yurt dayanamadı yazdı: Genel Merkez Oligarşisi

Yurt Gazetesi muharriri Abdullah Ağırkan, bugünkü yazısında CHP’nin kendi içinde yine yapılanma sürecine salt kongre ile devam edemeyeceğini ve kapsamlı bir dönüşüm için tüzüğünün temelden değişime tabi olmasının kaide olduğunu yazdı.

Abdullah Ağırkan’ın yazısının tamamı şöyle:

“Malumunuz oligarşi küçük ve ayrıcalıklı bir kümenin iktidarda olduğu idare halidir. Oligarşinin üyesi ya da destekçisi olan kişi ya da kümeleri tanımlamak için kullanılır…

SHP Eski Genel Başkanı Murat Karayalçın’dan önemli değerlendirme:

‘Önce biz bu seçimi CHP’nin örgüt kapasitesini tam olarak kullanmadığımız için kazanamadık ya da istediğimiz sonucu alamadık. CHP, örgüt kapasitesini kullanamadı. Öteki siyasi partiler için de öyledir fakat bizim için, CHP için örgüt kapasitesi demek; 3 temel fonksiyonun eş vakitli ve eş bedelli olarak yerine getirilmesi demek. Örgüt, partimizin izleyeceği siyaseti belirlemelidir. CHP örgütünün izleyeceği siyaset, örgüt tarafından belirlenmiyor. Oligarşik yapı var genel merkezde. Genel merkez yöneticileri ve onların danışmanları, onların katkı aldığı teknisyenler, akademisyenler, CHP siyasetinin ne olması gerektiğini karara bağlıyorlar. Örgüt bunun içinde yok. Bu, örgüte bildirim ediliyor. Örgüt bunu genel merkezin kararı olarak öğreniyor.’

Şüphesiz bu tespitler son derece yerinde manalar, önermeler içermesi bakımından çok kıymetli. CHP kendi içinde yine yapılanma sürecine salt kongre ile devam edemez. Kapsamlı bir dönüşüm için tüzüğün temelden değişime tabi olması şart…

Köşe yazılarını severek okuduğum ve kimi yazılarında içten içe kızdığım ancak her soru/eleştirime sabırla yanıt yazan Soner Yalçın’ın geçmişte kaleme aldığı köşe yazısı! Bence öğretici! Bu noktada üstadımız tektir edilmeli bence…

Soner Yalçın’ın tezi:

‘Demokratikleşme konusunda istediğiniz kadar sonu ‘cek-cak’ ile biten nutuklar atıp reform sözleri verin, iş gelip pratiğe dayanıyor. Mesela: Erdoğan’a tek adam eleştirisi yapan CHP, parti içi demokrasi kanallarını tıkayıp tek adamlık yapmıyor mu? Demokratikleşmeyi maksat edindiğini söyleyen CHP’ye bir bakıyorsunuz ki; cumhurbaşkanından milletvekilliğine kadar aday belirlemeyi parti başkanının inisiyatifine bırakıyor! Bu antidemokratik değil mi? Erdoğan’ın demokrasi anlayışından farkı ne? Tartışmıyoruz; geleceğin inşasının temel temeli budur! Çünkü:-Aday belirleme yetkisi parti önderine verilirse, bu durum hem siyasi iştiraki sonlar, hem de partilerdeki oligarşik merkezi yapıyı güçlendirir. Aday gösterme metodunun niteliği, partinin niteliğinibelirler. Bir partide aday gösterme yetkisi kimde ise partinin temel sahibi o olur. Antidemokratik anlayış parti içi müsabakayı yok eder, partiyi bürokrat aştırır ve başkana yaranmayı öne çıkarır.’

Soner Yalçın’ın ilgili yazısını okumak için tıklayınız:

Önce kendinizi düzeltiniz

Soner Yalçın’ın kaleme aldığı bu değerlendirme şüphesiz seçim öncesi olması bakımından değerli.

CHP çok boyutlu bir öz tenkit vermelidir. CHP’de 40 yıldır siyaset yapan Gürsel Tekin tahminen de CHP’li üyelerin vicdanı, sesi dene bilinir her açından…

Bu noktada şöyle diyor Gürsel Tekin:

‘Toplumun beklentilerine karşılık veren bir değişime muhtaçlık var’

Tekin, toplumun beklentilerinin kesinlikle göz önünde bulundurulması ve kelam konusu beklentilere yanıt verecek bir değişime gereksinim olduğu vurgusunu yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday olmadığı takdirde genel başkanlık için adaylığını koyacağını söyleyen Tekin, şunları kaydetti:

‘Ben kurultay takviminin başladığı bir ortamda Sayın Genel Başkan’ın istifasını yanlışsız bulmuyorum.

Ama kesinlikle değişimin olması lazım. Türkiye çok kıymetli bir seçim geçirdi, bu seçimde toplumun da beklentisine karşılık verecek bir değişime muhtaçlık var. CHP’nin en büyük kusuru rakibi 365 gün alandayken sizin seçimden seçime alana çıkması. Bu türlü olmaz. Bugün başlayacaksınız. Ben tek başıma 100 bin kilometre yol dolaştım. Dolaşırken bile ‘genel başkanlık için mi dolaşıyor?’ dediler. Aday olmayı vakti, günü gelince düşünürüz. Genel liderim çekilirse düşünürüm. Zira ben genel liderle yol yürümüş bir arkadaşıyım, her şeye karşın bizim fıtratımızda adam satmak yoktur. Her ne kadar bana yanlış yapmış olsalar da.’

CHP tarihî misyonu olan bir partidir. 100 yıla girerken aktüel siyasal tezler sunmadan ilerlemesi mümkün değil. Yenliğin her evrede hayat bulması zaruridir. Aksi durum yerellerde felaket yaratması sürpriz olmayacaktır.

Dar çıkarlardan sıyrılmanın vakti geldi… Eğer bu dar çıkar kümelerinin egemenliği devam ederse çünkü CHP’de felaket şuurlu olarak hayat bulmuş demektir ki bu partiye ihanettir.

Bekleyip göreceğiz.”