Enflasyon rekoru, AKP’li vatandaşı böyle isyan ettirdi!

İTO datalarına nazaran, İstanbul’da tüketici enflasyonu temmuzda yıllık yüzde 99,1 ile 1998’den bu yana en yüksek düzeye ulaştı. 20 yıldır Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’ı desteklediğini lisana getiren bir yurttaş, “Ben 20 yıldır ‘Tayyipçiydim’, bu sene Tayyip’ten vazgeçtim. Yarın seçim olsa Erdoğan’a asla oy vermem. Bu hayat pahalılığı bu türlü devam ederse sonumuz hiç yeterli değil” diye konuştu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2022 Temmuz’a ait İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksini açıkladı.

Buna nazaran, perakende fiyatları yansıtan ve 2022 Haziran ayında yüzde 4,03 artış izlenen İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi, 2022 Temmuz ayında yüzde 4,09 oranında yükseldi.

İstanbul’da tüketici enflasyonu Temmuz’da yıllık bazda ise yüzde 99,1 ile 1998’den bu yana en yüksek düzeye ulaştı. İstanbul’da yıllık tüketici enflasyonu haziranda yüzde 94,19 artmıştı.

Bu hususta İstanbul Eminönü’nde vatandaşlara mikrofon uzattık, “İstanbul Ticaret Odası’na nazaran yüzde 99.1’le İstanbul’da son 24 yılın en yüksek enflasyon sayısına ulaşıldı. Sizce iktisat idaresi başarılı mı, bu sorunu çözebilir mi?” diye sorduk.

Verilen karşılıklar şöyle oldu:

“TÜRKİYE’DE ENFLASYON YÜZDE 250-300”

Turan Çapraz: “İstanbul Ticaret Odası halt etmiş…. Ben eski bankacıyım, esnafım, Türkiye’de enflasyon yüzde 250-300. Zenginler için fırsat, yoksullar için de kepazelik. Orta kesim bitti. Bundan daha berbatı olmaz. Hiçbir vakit da olmadı. Vatandaşlar keyifli gözüküyor lakin miraslarımızı yiyoruz. Onlar da bitince artık ne yapacağımızı bilmiyorum.

(Sizce bu enflasyon meselesini çözebilir mi iktidar?)

Çözme talihi yok. Zati çözmek de istemez. Daha da berbat yapar.

(Niçin?)

Cep sıkıntısı var bunlarda.”

“ORTA DİREKT BİTTİ”

Birdal Bilen: “Başarılı bulmuyorum, çözemez.

(Neden?)

Enflasyonu önlemek bambaşka bir husus. Baştakiler bunu hiçbir halde kaale almıyor. Bunun için de çözmesi mümkün değil.

(Vatandaş olarak siz ne kadar enflasyon hissediyorsunuz?)

Yüzde 200. Evvelce orta direk vardı, o bitti artık. Tepe var, bir de aşağısı var.

(Neden bu hale geldik sizce?)

Başımızdakiler yüzünden.

“FABRİKALARI KAPATIP YERİNE SAÇMA SAPAN ŞEYLER YAPIYORUZ”

Emre Keleşoğlu: “Kesinlikle başarılı bulmuyorum. Enflasyon sorunu İstanbul’a mahsus bir şey değil. Türkiye genelinde bir sorun. Başarılı bulmuyorum, olabileceklerini de sanmıyorum. Olağanda yapılması gereken üretim, bir ülkede üretim olmadığı sürece hiçbir şey yapılamaz. Biz fabrikaları kapatıp yerine saçma sapan şeyler yapıyoruz. Kamu harcamaları çok fazla. Kamusal harcamalarımız çok fazla olduğu için yeteri kadar üretime yönelemiyoruz. Gelişmekte olan ülke değil de, gerilemekte olan ülke hakikat gidiyoruz.

(Çarşıda, pazarda hissettiğiniz enflasyon oranı nedir?)

Çok fazla. Yüzde 100. Geçen aylarda 6 liraya aldığımız şeyi şu an 12 liraya alıyoruz. Ben Erzurumluyum, her sene İstanbul’a geliyorum, geçen sene 1000 lira alıyorsam yanıma, bu sene 2000 almam gerekiyor.

“BUGÜN ALDIĞIMI YARIN NEDEN ALAMIYORUM?”

Hacer Keleş: “Bence asla çözemez. Bu hayat pahalılığı bu türlü devam ederse sonumuz hiç düzgün değil. Biz emekliyiz, geçinemiyoruz.

(Sizce bu hayat pahalılığının sorumlusu kim?)

Tayyip. Ben 20 yıldır ‘Tayyipçiydim’, bu sene Tayyip’ten vazgeçtim. Markete gidiyorum, sonraki gün gittiğimde bir bakıyorum artırım gelmiş. Niçin bugün aldığımı yarın alamıyorum? Ben 5 yıldır buraya gelmiyordum, geldiğimiz vakit döner yiyorduk; bugün yalnızca simit alabildim.

(Pahalı olduğu için mi alamadınız?)

Evet.

(Yarın seçim olsa Erdoğan’a oy verir misiniz?)

Asla.

“BAŞTAKİLER BİZİ BU HALE GETİRDİ”

Ali Kılıç: “Maalesef bu sorunun üstesinden gelemezler. Hiç kimse düzeltemez. Lakin bu iktidar giderse düzelir. Baştakiler bizi bu hale getirdiler.”

“ÜLKEYİ 20 YILDIR KILIÇDAROĞLU YÖNETİYOR SANKİ”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Hep palavra konuşuyorlar. Onların başarılı olma bahtı da yok bundan sonra. Nasıl olacaklar ki? Ülkeyi 20 yıldır güya Kılıçdaroğlu yönetiyor.”

“HER ŞEY PEK GÜZEL”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Benim gördüğüm hiçbir meşakkat yok, her şey çok hoş.

(Alım gücünüzden şad musunuz?)

Memnunum. Ben gençliğimde çok çalıştım. Artık her şeyim var, hiç dert çekmiyorum.

(Gençler ne durumda şu an sizin gözünüzde?)

Gençler de benim yaptığımı yapsınlar. Çalışsınlar, sıksınlar… Ondan sonra ileride eza çekmezler. Allah sıhhat, sıhhat versin, herkes çalışsın. Boş laf yok…

(İktidarın iktisat idaresini beğeniyor musunuz?)

Cumhurbaşkanı’nın bir kabahati yok ki… Tersler uğraşıyor. O maaşlara artırım yaptıkça onu sevmeyen aksiler şey yapıyorlar…

(Dış güçler mi?)

Başta onlar. Onun peşinden aksiler geliyor. ‘Altılı ganyan’, altta bir tane daha yedi…”