Fenerbahçe – Slovacko maçını spor yazarları değerlendirdi: Bu adam nasıl 2 ay yedek kalır, Jesus neyi bekledi?

Şampiyonlar Ligi ön eleme müsabakasında Ukrayna takımı Dinamo Kiev’e elenen Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi’nde yoluna devam ediyor. Sarı lacivertliler Avrupa Ligi’nde Çek takımı Slovacko ile Kadıköy’de karşı karşıya geldi.

İlk yarıda Emre Mor ve Lincoln’un golüyle soyunma odasına giden sarı lacivertliler 2. yarı rakibin de 10 kişi kalmasıyla daha rahat bir oyun sergiledi. 81. dakikada Lincoln’un bir daha sahneye çıktı ve maçın skorunu belirledi. Temsilcimiz Fenerbahçe 11 Ağustos’ta Çekya’da oynayacağı maç öncesi büyük avantaj elde etti. Spor muharrirleri Fenerbahçe’nin Slovacko karşısındaki galibiyeti kıymetlendirdi.

ALEX’TEN SONRA… – ŞANSAL BÜYÜKA / MİLLİYET
İlk kere izledim. Yanılır mıyım bilemem. Elbette bir Alex değil… Asla değil… Fakat Alex sonrası uzun yılların akabinde birinci kez Fenerbahçe’de bir futbol aklı gördüm: Lincoln Henrique…
Büyülü bir solak… Top ayağına yapışıyor ve yakışıyor. Adrese teslim pas atabiliyor. Oynuyor, oynatıyor. Saha içi liderliğine aday… Kalabalıklardan güzel çıkıyor.
Bütün bu özelliklerine karşın kendine değil kadroya oynuyor. Harikulade vuruyor.
Alex sonrası tahminen de Fenerbahçe’ye gelen en kaliteli futbol aklı, ayakları ve başı…
Belki de tek kasveti var. Güya oyun içinde sürekliliği yok. Kopuk kopuk oynuyor.
Sahneye çıktığında oyunu, skoru, maçın gidişini ve bahtını değiştirecek işler yapıyor.
Eğer bu derin izler, yalnızca bir maç için değilse, bu dönem Fenerbahçe’ye ve Harika Lig’e hükmeder. Ligin ve grubunun bahtını çizebilecek bir-iki oyuncudan biri olur.

İyiden başladık, yeterliden devam edelim. Stoperlerden konseyi üçlü savunma yeterli oynadı. Elbette zorlanmadı da… Karşılarında “Köy” grubundan biraz daha hallice bir takım vardı.
Arao, bu üçlü stoperin içinde oynadı. Buna karşın her fırsatta öne çıktı. Elbette daha güçlü kadrolar karşısında bu kadar rahat çıkma talihi olur mu, o bilinmez. Ancak düzgün oynadığı kesin…  Bir öbür âlâ Emre Mor’du. Ele-avuca sağmadı.
Bireysellikten uzak oynadı. İrfan Can sağ önde artık rahat ve rakipsiz değil… Emre bu türlü devam ederse, İrfan Can, kulübe ile akraba olabilir.
Elbette Zajc… Oyunda kaldığı müddet içinde, herkese “Bu adam nasıl yedek kalır?” dedirtti. Takım geniş, rotasyon olağan… Fakat Zajc’in birinci on biri hatırlaması için kurt hoca Jorge Jesus niçin iki ay bekledi, anlamadım. Demir bile bir kenarda iki ay dursa paslanıyor, futbolcu paslanmaz mı?
Umarım, Fenerbahçelilerin genç ve büyük hayali Arda Güler de paslanmaya terk edilmez. Arda’nın, takım ne kadar geniş olursa olsun, bu grupta daha fazla müddet alması gerekmiyor mu?
İyilerden, rotayı tenkitlere hakikat çevirelim. Savunmada iki kenar bek zahmetli… Osayi Samuel o kadar ferdî oynadı ki, her çıkışta topu rakiplerine kaptırdı. Fenerbahçe maç uzunluğu Osayi Samuel‘in kanadından tek orta yapmadı, yapamadı.

Sol kenarda Ferdi, son iki Avrupa maçında defansta rakiplerini yeteri kadar karşılayamıyor. Birçok durumda kaçırıyor. Dinamo maçında iki gol bu türlü gelmişti.
Slovacko maçında da Ferdi, tekrar rakibi bir-iki kaçırdı ancak, Çek grubunun gol atacak yetisi, kalitesi asla yoktu. Fenerbahçe kalesini genelde dürbünle uzaktan izlediler.
Fenerbahçe 3-0 değil, isterse 13-0 kazansın, hala “Baba” bir golcüye muhtaçlığı var. JJ maçtan bir gün evvel yaptığı basın toplantısında “Yeteri kadar golcümüz var” demişti. Latife yapmış olmalı… Hakikaten santrfor diye alana çıkan Valencia, Fenerbahçe ismine bu maçın en zayıf halkasıydı.
Süper Solak Lincoln Henrique‘yi görünce, Dinamo Kiev maçında niçin son 5 dakikada oyuna girdi, anlamadım.
Daha evvel oyuna girse, penaltıda sicili bozuk Valencia yerine topun başına geçse, Şampiyonlar Ligi‘ne giden yolun ve o maçın yazgısı değişmez miydi sanki?

ERTUĞRUL’U GÖREN VAR MI?- MESUT AYDIN KALE / MİLLİYET
Kiev’e dramatik bir formda elenen Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nde zayıf rakibi Slovacko’yla karşı karşıya geldi. Sakatlık nedeniyle takımda değişikliğe giden Jorge Jesus, kart cezalısı İsmail’in yerine Zacj’a, sakat İrfan Can’ın bölgesinde Emre Mor’a, Joshua King yerine de Lincoln’u alana sürdü.

Asıl badire kaledeydi. Berke’nin gidişiyle 2. kaleci sorunu yaşayan Fenerbahçe’de Altay’ın da sakatlanması büyük talihsizlik oldu. Ya Fenerbahçe, Kiev’i eleyip dün Graz’la karşılaşaydı? Şampiyonlar Ligi’ne bu kadar yaklaşmışken transfer siyasetinin yanlışlığının kurbanı olacaktı lakin esasen Dinamo Kiev’i geçemedi.

Altay’ın yokluğunda kaleyi Ertuğrul’a teslim eden Jesus bile genç kaleciye bir kere bir dönüp bakmamıştır(!) Baştan sona üstün bir oyun sergileyen Fenerbahçe, rakibine neredeyse tek bir konum bile vermedi. Bu dönem birinci defa 11’de başlayan Emre Mor 17. dakikada perdeyi açan isim oldu. Birinci yarının yıldızı olan Emre’ye 45. dakikada attığı şahane frikik golüyle Lincoln eşlik etti.

İkinci yarının çabucak başında 10 kişi kalan Çek temsilcisi, zati bir varlık gösteremezken, uygunca alandan silindi. Rakip alana büsbütün yerleşen temsilcimizde Lincoln, 81. Dakikada ceza alanının dışından mükemmel bir gole imza attı ve sonucu belirledi.

Maçın geneli beklendiği üzere Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle çıktı. Kiev maçlarına nazaran atak sınırında daha derli toplu bir Fenerbahçe alandaydı. Rakibin 10 kişi kaldığı kısımdan sonra Fenerbahçe’nin daha tesirli atak yapmasını bekledim fakat 33. dakika sarı-lacivertliler net bir konuma giremedi.

İkinci gol de zati Lincoln’un ferdî yeteneğiyle gerçekleşti. Geçen dönemin son 12-13 maçındaki ısıran orta saha, üretken atak sınırı hala Fenerbahçe’de yok. Üretkenlik için Arda, Joao Pedro ve İrfan Can üzere isimlerin katiyetle alanda olması lazım. Bilhassa atak çizgisinde yetenek ve yaratıcılığının hududu olmayan Arda Güler’e daha fazla mühlet verilmelidir.

Slovacko ligin birinci maçına birkaç gün kala kıstas alınacak bir rakip değil. Çek grubu, TFF 1. Lig gruplarıyla birebir düzeyde bir grup. Fenerbahçe’nin daha güçlü rakiplere karşı orta alandaki Arao-Zacj(Crespo) boşluğu kapatması lazım. Baskı yedikçe iki stoperin ortasında kalan Arao’nun daha ileri çıkması lazım ki orta alandaki boşluğu doldurmalı yahut sarı-lacivertli defans sınırı rakibi önde kurmalı. Kim Min Jae’nin suratında bir oyuncunun kaybından sonra mevcut takımla önde nasıl baskı kurulur, geriye atılan toplar eza yaratır mı dönem içinde yaşayıp göreceğiz.

Sezonun birinci maçında tekrar Kadıköy’de oynayacak Fenerbahçe için 3 puan, başlangıç için büyük moral olur. Mert Hakan, İrfan ve Pedro üzere isimlerin yanına yeni sol bek Ezgjan Alioski ve alınacak tartışmasız golcü, sarı-lacivertlileri şampiyonluğun en büyük favorisi yapar.

ARDA – PEDRO ve MURIEL İLE ARGÜMANLI OLUR- SERDAR ALİ ÇELİKLER / HABERTÜRK

Belli oldu. Jorge Jesus aslen 3’lü olarak sete başlatıyor grubunu. Sonra Aaro öne çıkıyor ve orta alana bir kişi eklenmiş oluyor. Alioski katıldığında sol çizgide biraz daha süratli oynayacaklardır. Bu durumda Ferdi, Zajc’ın başladığı konumda oynayabilir. Jesus’un atakta da devamlı hareket eden çabuk ve seri oyuncular istediğini Serdar Dursun’u hiç 11 düşünmemesinden Emre Mor-Rossi tercihinden ve Valencia’yı tuttuğundan anlıyoruz. Muhtemelen herkes sağlam ve fit olduğunda şöyle olacak:

Serdar Aziz, Aaro ve Luan Peres’li geri 3’lü. Osayi sağ Alioski sol kenar. Lincoln/İrfan/MHY ve Zajc/Crespo/Ferdi’den oluşan orta merkez. Önde Rossi’nin yerine Joao Pedro kesin. Emre Mor yerine İrfan olabilir. Hatta Lincoln de.. Bruma’yı da kullanmayı düşünecektir. Santrfor gelirse Valencia da olur. Santrforda tekrar Plea – Muriel üzere hareketli birini isteyecektir. Yani daha statik isim olan Serdar alternatif olur. Bence Serdar eldekilerin hepsinden âlâ. Muriel gelirse öbür. Adaşıma tavsiyem sabretmesi ve biraz daha deplase olmayı öğrenmeye çalışması. Gelelim Arda Güler’e. Jesus’un onu kullanması kural.

Sadece muhakkak bir dakikanın altında mühlet alırsa 5 milyon Euro’ya elden kaçabilecek bir aseti kaybetmemek ismine değil. Yalnızca duygusal bir yaklaşımla “genç oyuncu oynasın” bakış açısı nedeniyle de değil. Bu genç adam takımdaki tüm futbolculardan daha yetenekli olduğundan oynatılmalı. Skora ondan daha yakın biri yok. Joao Pedro ve Arda’nın birlikte kullanıldığı bir sistem daha fazla skor üretir. Jesus’un bunu düşünmesi koşul.

İyi bir santrfor ile Fenerbahçe dönemi sonuna kadar götürür. Lincoln skorer bir orta alan. Pedro da o denli.. Arda da dahil olur; Muriel – Plea üzere biri alınırsa skor üretme işi kolay olur. Bu cins açısından beklenenden kolay bir maç çıkardı grup. Genç kaleci Ertuğrul’a top gelmedi bile. Lakin skor 0-0 ve 1-0 iken rakibin önemli olabilecek ataklarının olduğu da malum. Özellikle Osayi-Gustavo tarafının zorlandığı malum.

Emre Mor’un skor bulması kendi ismine hoş. Szalai’nin hala adanmış oyunu da.. Zajc’ın satılmaması halinde ilerleyen haftalarda formayı alma ihtimalini de yüksek gördüğümü söylemeliyim. Bu sene güç bir yıl. Ortada Dünya Kupası olacak ve sonrasında göreceksiniz fiziki düşüşler yaşanacak. Fenerbahçe’nin direkt kalite katkısı verecek 15-16 oyuncusunun olması lazım. Santrfor-Pedro ve Arda başta.. Elinden geleni yapacak 4-5 vasat isimle birlikte 20 kişilik verimli bir takım lazım bu döneme. Bu kriterlerde bir Trabzonspor takımı var. Bir de santrfor alınması ve Arda – Zajc – MHY- Crespo üzere pahaların kaybedilmemesi kaydıyla Fenerbahçe’nin..