Gereği düşünüldü… Kusurlu olan Netflix.. “Ölüm tehditleri engellenebilirdi” hükmü

Her şey Richard Gadd’ın yaşadığını argüman ettiği ve takıntılı bir taciz olayını anlatan Baby Reindeer dizisinin yayına girmesiyle başladı. Bu değişik küçük dizi kısa müddette listelerde doruğa yükseldi, hatta 16 Eylül’de dağıtılan Emmy ödüllerinde aktör Jessica Gunning, Martha rolüyle Emmy mükafatı kazandı. Dizi toplamda dört Emmy’nin sahibi oldu…

41 BİN E-POSTA İDDİASI

Ancak, dizinin yayınlanmasından kısa bir müddet sonra bilhassa İngiliz basınının ilgisini çeken bir gelişme yaşandı: Dizideki Martha karakterinin kendisi olduğunu sav eden Fiona Harvey, karakterinin dejenere ve çok gösterilmesi nedeniyle Netflix’e dava açacağını söylüyordu: Kendisini bir ‘sapık’ üzere betimleyen komedyen Gadd’a dizide abartıldığı kadar bildiri atmadığını belirten Harvey, Piers Morgan’ın yayınına katıldığında skandalın ikinci dalgası geldi: Netflix’in kendisini korumak ismine hiçbir şey yapmadığını, her gün tehditler aldığını ve bunların ortasında mevt tehdidi dahi olduğunu anlatan 58 yaşındaki Fiona Harvey, komedyen ve dizinin hem senarist hem de başrol oyuncusu olan Richard Gadd’a senaryoda sav edildiği üzere 41 bin e-posta ve onlarca tweet gönderdiğini reddetti, sadece 10 e-posta ve bir mektup yazdığını açıkladı.

Netflix’te yayınlanan Baby Reindeer dizisinde Martha karakteri, takıntı haline getirdiği Gadd’ı takip ediyor ve hatta cinsel atakta bulunuyor. Lakin kendisi de bir avukat olan Fiona Harvey, bu savların da gerçeklerle bağdaşmadığı konusunda tekraren açıklamada bulundu.

MAHKEME BAYANI ‘GÖRECE’ HAKLI BULDU

Fiona Harvey, dizinin Gadd’e cinsel akında bulunduğu ve gözlerini oyduğu tarafında yanlış imalarda bulunan diziden şikayetçi oldu. İzleyiciler Martha’nın ilham kaynağının kendisi olduğunu Gadd’in isteklerine karşıt bir formda tespit ettikten sonra Harvey, dizinin Martha’yı mahkum edilmemiş bir sapık olarak göstererek kendisine iftira attığını ileri sürerek 170 milyon ABD doları fiyatında bir dava açtı.
ABD bölge yargıcı Gary Klausner, Cuma günü Kaliforniya’da verdiği kararda, dizinin kısımlarının “Gerçek bir hikaye” ihtarıyla başlaması nedeniyle izleyicileri kıssayı gerçekmiş üzere kabul etmeye davet ettiğine hükmetti. Lakin Klausner, Harvey’in “iddia edilen hareketleri kınanabilir” olsa da, Martha’nın dizideki aksiyonlarının Harvey’in gerçekte suçlandığı şeylerden “daha kötü” olduğunu buldu ve şu tabirleri kullandı:

“Bir mahkemede ‘tacizle suçlanmak’ ve ‘tacizden karar giymek’ ortasında büyük bir fark var. Birebir formda, uygunsuz dokunma ile cinsel hücum ortasında ve bir diğerinin gözlerini bastırmak ile oymak ortasında da büyük farklar var. Davacının argüman edilen aksiyonları kınanabilir olsa da, davalıların sözleri daha uygunsuz ve izleyicinin zihninde farklı bir tesir yaratabilir”

YENİ DAVALARIN ÖNÜ AÇILDI

Bu karar, Martha’nın ilham kaynağı olan Fiona Harvey’nin hakaret ve iftira davaları açabilmesinin önünü açtı.

Gadd mahkemedeki savunmasında Harvey’nin Londra’daki bir barda çalışırken kendisini yıllarca takip ettiğini, poposunu çimdiklediğini ve kendisine binlerce rahatsız edici e-posta ve sesli ileti gönderdiğini argüman etti. Polise durumu bildirdiğini, bayanın bir “taciz uyarısı” aldığını lakin cezai olarak kovuşturulmadığını yahut mahpusa atılmadığını söyledi.

Gadd, Netflix dizisi ve buna dayanan tiyatro oyununun kurgu olduğunu ve gerçekliğin “tam olarak anlatımı” olarak tasarlanmadığını söyledi. Sunday Times’da Haziran ayında yayınlanan bir haberde “Gerçek bir hikaye” sözü hakkında senarist Gadd’in çekinceleri olduğunu fakat bunun Netflix’in talebi üzerine eklendiğini yazdı.

Yargıç Klausner tam da bu noktada Sunday Times makalesine dikkat çekerek, Netflix’in kurgu olduğunu bildikleri halde kıssayı gerçekmiş üzere sunmayı seçmesinin “gerçek berbat niyet” olarak yorumlanabileceğini belirtti.

“NETFLIX VEFAT TEHDİTLERİNİ VARSAYIM EDEBİLİRDİ”

Fiona Harvey’nin ismi Baby Reindeer dizisinde hiçbir vakit geçmedi, fakat izleyiciler onu toplumsal medya paylaşımları aracılığıyla çabucak teşhis etti. Yargıç Klausner Harvey’nin “ciddi duygusal sıkıntı” çektiğini ve dışarı çıkmaktan korktuğunu kabul etmesiyle mevt tehditleri aldığını söyledi. Lakin yayıncı platform Netflix’in “davacının Martha karakteri ile yaptığı açıklama ve tasvirlerin yanlış olduğunu, izleyicilerin kimliğini keşfedip bu yanlış açıklamalar ve tasvirlere dayanarak onu taciz edeceğini bilmesi gerektiğini” söyledi.

Ancak, davalı Netflix bu açıklama ve tasvirlerin doğruluğunu araştırmak yahut Martha karakterinin gerçek kimliğini gizlemek için daha fazla tedbir almak için hiçbir uğraş göstermedi.
Klausner, Netflix’in ‘davayı düşürme’ talebinin yanı sıra Fiona Harvey’in ‘ihmal, tanıtım haklarının ihlali ve cezai tazminat’ taleplerini reddetti. Lakin, tekrar de Harvey’in çok, yakışıksız ve yanlış tabirler nedeniyle yaşadığı duygusal sorun argümanını sürdürmesine şu formda müsaade verdi:

“Makul bir izleyicinin Martha hakkındaki sözlerin davacı hakkında olduğunu anlayabileceği anlaşılıyor. Dizi, davacının Gadd’e cinsel atakta bulunan karar giymiş bir hatalı olduğunu belirtiyor. Bu sözler çok ve nahoş sonuçlar doğurabilir”

Fiona Harvey’nin nasıl bir yol izleyeceği konusunda şimdi bir ipucu yok. Lakin Netflix’i dava etme konusunda ısrarcı olduğu ve bunu sonuna kadar götüreceği düşünülüyor.

Gözde Sula