İmamoğlu’ndan AKP’ye seçim hatırlatması. “Senin işin değil demişlerdi”

Bölgesel İstihdam Ofisi (BİO) İstanbul’un İstihdamına Katkı Ödül Merasimine katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, açıklamalarda bulundu.

Ekrem İmamoğlu 2019 mahallî seçim vaatleri ortasında BİO’ların bulunduğunu ve 200 bine yakın İstanbulluya iş imkanı sağladıklarını tabir etti.

İMAMOĞLU’NDAN AKP’YE SEÇİM HATIRLATMASI

İlçe belediye başkanı iken, Kariyer Merkezleri kurarak, onun tadını almış, orada profesyonel çalışmanın mutlak uygun bir sonucunu elde etmiş kişi olarak, bunu İstanbul ölçeğinde çok daha güçlü yapabileceğimize inanmıştım. O gün masada birebir çalıştığımız Yiğit Bey arkadaşım burada. Seçim beyannamemize, ‘İstanbul’a BİO’lar kuracağız’ diye ek etmişlerdi. Bu fikir ortaya atıldığında ve seçimde bunu seçim meydanlarına taşıyıp aktardığımda, rakibimden gelen birinci reaksiyon, ‘Bu senin işin değil ki’ olmuştu.

“SENİN İŞİN DEĞİL DEMİŞLERDİ”

İlk seçim cinsinde, -turu diyoruz, ismi da çeşit oldu ya neyse- 31 Mart seçimlerine kadar anlattığımız bu süreçte, maksadımız, birinci 5 yıl 150 bin bireye iş bulmaktı. Fakat daha sonra seçim iptal olunca, bir baktık rakibimiz bu projeye dahil oldu. ‘Biz de kuracağız’ dedi. El yükseltti, ‘200 bin kişiyi işe alacağız’ dedi. Biz esasen temkinli davranmıştık. 150 binin üstüne çıkacağımızı umut ediyorduk. Ve 200 bin gayesini ortaya koyarak, 23 Haziran seçimlerine gittik” diye konuştu.

Bugün itibariyle BİO’ların büyük bir hizmeti gerçekleştirdiğinin altını çizen İmamoğlu, “Pandemiye rağmen… Pandemide malum bu alanda ne kadar uğraşsak da çok verimli işler yapamamıştık. Artı, seçim sonrası vaktimizin bir ölçüsünün çalınmış olmasına karşın, 200 bine çok yakın sayıda İstanbulluya iş imkanı sağlama marifetini ortaya koyduk. Ve 2019 yılından bu yana, bugüne kadar tam 227 bin istihdama aracılık etmiş durumdayız. Yalnızca 2024 yılında 57 bin insanı İstanbul’da iş sahibi yaptık.

“30’NCU BİO’YU KASIMPAŞA’DA AÇACAĞIZ”

Şu anda, İstanbul genelinde 29 şubesiyle, iş gücü piyasasına ihtimamlı bir yarar sağlamak ve tıpkı vakitte bunu önemli bir toplumsal projeye dönüştürmeyi başardık. Kısa müddette yakaladığımız bu ivme, bu iş birliği ortamı, ‘İyi ki bölgesel istihdam ofislerini kurmuşuz’ dedirtiyor bize. 2025 yılının ocak ayında, Kasımpaşa’da da 30’ncu ofisimizi faaliyete açmış olacağız. Doğal 30 ofisimizin yanı sıra, iki taşınabilir ofisimiz de çeşitli alanlarda, nüfusun ağır, hareketli olduğu bölgelerde insanlarımıza hizmet sunmakta. Bilhassa bayan ve genç istihdamına ehemmiyet veriyoruz. Bu kapsamda İstanbul ve ilçeler genelinde meslek fuarları düzenlediklerini, bu sayede iş arayanlarla iş verenleri buluşturuyoruz. Down sendromlu vatandaşlar için başka bir çalışma içindeyiz. Enstitü İstanbul İSMEK’leri de süreçte aktif biçimde kullanıyoruz.

Teknolojinin süratle ilerlediği ve yapay zeka üzere farklı alanların öne çıktığı bir periyotta yaşıyoruz. Aslında bu bahsettiğim her hususu, bir emekleme devri diye de düşünebilirsiniz. Yani biz, aslında bundan sonra çok daha faal eğitimleri, dijital eğitimleri, yapay zeka üzerine toplumsal eğitimleri, entegrasyonu sağlamak konusunda çok önemli çalışmaları yapmak zorundayız. Dijital ve teknoloji üzerine seferberlik ilanı yapmak zorunda olduğumuz bir ortamda ve devirdeyiz. Aksi takdirde, ülkenin bugünkü dünyada, dünyanın koştuğu istikamette çok geride kaldığı bir ortamda, ülkenin her insanına, her hoş ve yetenekli insanına yazık etmiş oluruz. O bakımdan ben, bu sahayı başından beri çok önemsedim, önemsemeye devam edeceğim. Bugünün özgürlüğü, toprak bütünlüğünü sağlamakla mümkün asla olmuyor. Tıpkı vakitte ekonomik özgürlük, birebir vakitte yetenekleriyle kendi ulusal sermayesini, ulusal üretimini destekleyen, yeni bir ulusal üretim, ulusal sanayi siyasetlerini ortaya koymasıyla mümkün olabilecektir. Dünyanın bu yeni tertibine ayak uydurmadığımız takdirde, tam manasıyla bağımsız bir devlet, bağımsız bir millet olma talihimiz ne yazık ki mümkün değildir. O bakımdan her yöneticinin, her çalışma arkadaşımın değerli bir sorumluluk alanı.

“CİDDİ KATKILAR SUNMA ÇABASI İÇERİSİNDEYİZ Kİ…”

Fırsatları o kadar kovalıyoruz ki, insanlarımızın iş bulmasına o kadar önemli katkılar sunma çabası içerisindeyiz ki, hiç kimseyi bu gayretten geri bırakmamak ismine çok ihtimamlı fırsat aralıkları yakalamaya çalışıyoruz. Mesela iş arama süreçlerinde bize gelen, o iş başvurusu yapan kardeşlerimize, işinin başına gitmek ya da işinin davetine gidip, iş görüşmesini yapmak için, 4 sefer toplu ulaşımdan fiyatsız faydalanmasıyla ilgili katkılar sunuyoruz. Bu kadar ayrıntılı düşünüyoruz aslında. Tekrar İBB’den toplumsal yardım alan İstanbulluların, ‘Sistem Mezuniyeti Projesi’ aracılığıyla özel bölümde istihdam ederek, toplumsal yardım alan vatandaş sınıfından, çalışan ve üreten vatandaş sınıfına dönüştürülmesi için uğraş gösteriyoruz. Yani daima devletin katkı verdiği bir vatandaş olması değil, tam tersine, kendi ekmeğini kazanan, kendi özgürlüğünü elde etmiş bir birey olması noktasında, ona katkı sunmaya çabalı bir grubuz. Ekonomik manada ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir birey olmasına dayanak oluyoruz.

“AMACIMIZ HEMŞEHRİLERİMİZİN HAK ETTİĞİ YAŞAMA TAKVİYE OLMAK”

İşte bu büyük metropolde, hemşehrilerimizin bu ekonomik şartlarda ayakta kalabilmek, kimseye muhtaç olmadan onurlu bir ömür sürebilmesi için eşsiz gayretler verdiğini ve çok zorluklar içerisinde olduklarını biliyoruz. Emelimiz; tam da işte bu hemşehrilerimizin hak ettikleri inançlı ömrü, öz inançlı hayatı sağlayabilmelerine takviye olmak. Bu süreçte sizlerin iş birliğine, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da ağır bir biçimde gereksinimimiz var. Hayatlarına dokunduğunuz yüz binlerce hemşehrimizin, nitekim yeni bir yaşama adım atar üzere memnun olduklarını görüyorum ve yaşıyorum. Şunu da tabir etmek isterim: İstanbul’umuz ya da Türkiye’mizde, işinin sahibi olan, işini öğrenmiş, mesleğine tutkusu olan her insan, birebir vakitte keyifli insandır. Memnun insan, huzurlu insandır. Huzurlu insan, hiçbir vakit rastgele bir karşıtlığı ya da toplumsal manada topluma ziyan vereceği hiçbir ögenin modülü olmaz. O denli olursa, memleketimizin tamamı keyifli ve huzurlu olur. O vakit hiçbir ayrıştırıcı siyasetin, insanları birbirine düşüren, makus lisanın hiçbir vakit karşılık bulmayacağı çağdaş bir toplum düzeyine daima birlikte ulaşırız. İşte bu kadar çok taraflı bir toplumsal projedir Bölgesel İstihdam Ofisleri”