Katar haber ajansına (QNA) nazaran, Kabi, Harsa kentinde güneş güç santrali açılışı sebebiyle düzenlenen basın toplantısında, petrol üretiminin düşürülmesine ait OPEC+ kararına dair açıklamalarda bulundu.
Kabi, basın toplantısında şu sözleri kullandı:
“Biz OPEC üyesi değiliz fakat örgütün eski bir üyesi olarak tecrübemize nazaran, kararlar örgüt içinde arz talep istikrarının gerçekleştirilmesi için teknik ve ticari datalar temeli üzerinde alınıyor. Petrol üretiminin düşürülmesi kararını siyasallaştırmayı reddediyoruz.”
Bu cinsten kararların uzlaşıyla alındığını hatırlatan Kabi, “Ben üye ülkelerin bakanlarından yapılan açıklamaları inceledikten sonra, bunun örgüt üyelerinin çıkarlarına hizmet eden teknik bir karar olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Kabi, Asyalı müşterileriyle imzalanmış olan gaz siparişlerini bu kış Avrupa’ya muhakkak yönlendirmeyeceğini, ister Avrupa’da ister Asya’da olsun rastgele bir müşteriyle yaptığı mutabakatlara devletin bağlı kalacağını vurguladı.
Katar Güç Şirketinin dünyada sıvılaştırılmış gaz alanında en büyük olmayı hedeflediğine dikkati çeken Kabi, bunun organik büyümeyle sağlanacağını ve fiili olarak ticari takımlar oluşturulması tarafında çalışmalar yaptıklarını lisana getirdi.
ABD VE OPEC+ ARASINDAKİ GERİLİM
OPEC+ kümesinin güç ve petrol bakanları, Avusturya’nın başşehri Viyana’da 5 Ekim’de düzenlenen toplantıda, günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı.
Bu karar üzerine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Kurulu Stratejik Bağlantı Yöneticisi John Kirby, 11 Ekim’de ABD Lideri Biden’ın, Suudi Arabistan ile bağları yine gözden geçirdiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ise Al Arabiya televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD ile stratejik ilgilere sahip olduğunu söylemiş ve ham petrol üretiminde azaltmaya giden OPEC+ kararlarının ekonomik sebeplerle alındığını tabir etmişti.
OPEC+ kararının siyasi olduğu ve Ukrayna-Rusya savaşında Rusya’ya takviye manasına geldiğine ait yorumlar yapılmış ve örgütün en büyük ortağı Suudi Arabistan tenkitlerden hissesini almıştı.