Categories: Haber

Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abhzal Saparbekuly: Bu olaylar bizim için ders olsun

Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı bursu ile Türkiye’de eğitim gören Kazakistanlı lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile Kazakistan Büyükelçisi Abhzal Saparbekuly’ı, kahvaltıda bir araya getirdi. YTB Başkanı Abdullah Eren, 505 Kazak öğrencinin Türkiye’de eğitim aldığını, bunlardan 112’sinin Ankara’da olduğunu belirterek, “Kazakistan’da son 15 gün içinde yaşanan süreçle ilgili size desteklerimizi ifade etmek için bu organizasyonu düzenledik. Sizler farklı ülkelerden gelip eğitim alan öğrenciler bizlere ailelerinizin emanetsiniz. Kazakistan’ın geleceği Kazak gençlerine emanet. Biz Türkiye olarak koşulsuz ve şartsız her anlamda Kazakistan’ın yanındayız” dedi.

‘EŞ ZAMANLI SİLAHLI TERÖR SALDIRISIYDI’

Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abhzal Saparbekuly, Kazakistan’da çok üzücü ve trajik olayların yaşandığını söyleyerek, ülkenin bağımsızlık hayatındaki en önemli sınavı verdiğini kaydetti. Saparbekuly, olaylardan hem toplum hem devlet olarak ders çıkarılması gerektiğini ve olayların doğru analiz edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Olaylar otogaz fiyatının artmasıyla patlak verdi. Fiyatları artırabilirsiniz; ama bu fiyatları artırmanın aşama aşama yolları var. Bir anda fiyat artırırsanız o da aynı anda enflasyona yansıyacak. Protestolar başka bölgelere de sıçradı. Sosyal medyada destek kampanyası başlatıldı. Bunun bilinçli olarak halkı galeyana getirip, destek amaçlı sokağa dökmek amaçlı olduğunu düşünüyorum. Yoksa Kazakistan’ın sosyoekonomik açıdan birçok bölgeden daha iyi olan bölgelerinde bir protesto atmosferi yoktu. İyi niyetli protestoların içine karışan provokatörler kendi işlerini yapmaya başladı. Bunların içinde hem yağmacılar hem haydutlar, hem de normal gezen vatandaşı tahrik edenler vardı. En tehlikesi bu protestocuların içinde terör gruplarının, değişik sabotaj eylemleri yapan teröristlerin iş başında olduğunu gördük” dedi.

BARIŞ GÜCÜ KARARININ ETKİSİ

Saparbekuly, kritik kararın Kolektif Barış Gücünü davet etmeleri olduğunu söyleyerek, “Bu barış gücünün hızlı şekilde onayladığının bildirilmesiyle ilk destekleri gelmeye başladı. Destek gelmeden de bir kırılma noktası oldu. Kazakistan devleti tek başına değil, komşularının da yanında olduğu mesajını verdi. Eğer böyle bir karar almasaydı o zaman Almatı şehrinin komple silahlı terörist grupların eline geçme ihtimali yüksekti. Terör izlerinin diğeri de güvenlik güçlerimiz arasında 2 askerimizin kafasının kesilerek bulunması. Bu da normal haydudun yapacağı iş değil. Bunun daha önce örneklerini gördük; başta Suriye olmak üzere bu bölgelerdeki aşırı terörist grupların izlerini gösteriyor. Ayrıca internet, telefonlar kapalıydı. Bunu da anladık ki bu grupların kendi aralarında iletişim telsizleri var. Savaş alanında öldürülen o kendi mensuplarını savaş alanından çıkarmaya çalışması, morglarda kendi adamlarını çalmaya çalışması, bunların hepsi kendi izlerini yok etme taktikleri olarak algılayabiliriz” dedi.

‘BİR MUSİBET BİN NASİHATTEN İYİDİR’

Saparbekuly, bu süreçte Kazak-Rus çatışması çıkarılmasına ortam oluşturulmak istenmesinin amacının olayların arkasındaki karanlık gruplara hizmet etmek olduğunu kaydederek şöyle konuştu:

“Bu olayların hepsi birbiriyle bir şekilde bağlantılı oldu. Olaylar bizim için çok trajik, birçok hayat yitirildi. Gencecik şehitler, askerler var. Çocuklar var. Diri diri arabalarında yanan aileler var. Bunların hepsi büyük bir acıdır. Bu olayın en büyük nedenlerinden birisi de halk arasındaki özellikle sosyoekonomik alandaki birçok akut ve önemli problemler. Kazakistan 2000 yılından beri gelişim gösterdi; ama bu gelişimle beraber halkın gelir adaletinden faydalanamaması, yani adaletli gelirin sağlanamaması maalesef bu dönemde Kazakistan’da birçok oligarşik tabaka oluştu. Bir taraftan halk bir aylık maaşını zor kazanırken bu tür zenginler halkın birisinin kazandığı bir aylık maaşı 5 dakikada harcayabilir lükse ulaştı. Bunun hepsini halk görüyor tabii ki. Bunu Cumhurbaşkanımız da görüyor. O açıdan özellikle eğitim, bilim, sağlık alanında birçok reformların yapılması gerektiğini söyledi. Maalesef devlet gücünü kullanarak oligarşik yapıyı oluşturan zenginlerimizin de artık vicdani olarak bu zenginlikleri Kazakistan halkıyla paylaşmasının zamanı geldiğini vurguladı cumhurbaşkanımız. Geleceğe daha çok umutla bakıyoruz. Bizim Türkçede bir atasözü var; ‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’ diyorum. Daha kötü olaylar da olabilirdi. Ama bu olaylar bizim için ders olsun.”

Admin

Recent Posts

“İstanbul Kültür Yolu Festivali” 28 Eylül’de AKM’de başlayacak

İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen "Carmina Burana", 27-28 Eylül'de AKM Türk Telekom Opera…

6 saat ago

Otomobil ile polis aracı çarpıştı; 3’ü polis, 5 yaralı

Hatay'da bir arabayla polis aracı çarpıştı. Kazada 3'ü polis memuru 5 kişi yaralanırken olayla ilgili…

7 saat ago

Türkşeker’e 1350 işçi alınacak… Başvuru şartları

Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ (Türkşeker) bünyesindeki fabrikalara istihdam edilmek üzere 1350 süreksiz emekçi alınacağı duyuruldu.

8 saat ago

İltica Çetesi TikTok’ta Müşteri Arıyor: Her Türlü “Resmi” Belge Temin Edilebiliyor

Son yıllarda Türkiye’den yurt dışına giderek yaşamak isteyenlerin sayısında önemli ölçüde artış yaşanıyor. Yurt dışında…

8 saat ago

Hollanda’da bıçaklı saldırı: Bir ölü, bir ağır yaralı

Hollanda’nın Rotterdam kentinde dün bıçaklı akın gerçekleştirildi. Hücumda bir kişi öldü, bir kişi ise ağır…

9 saat ago

Ticaret BakanlığI’ndan konut fırsatçılığına 100 bin TL ceza

Ticaret Bakanı Yardımcısı Mahmut Gürcan, Ziraat Bankası'nın konut faizlerini indirmesi haberi üzerine bir konut ilanında…

9 saat ago