Habertürk yazarı Kübra Par, “Dünyada da Türkiye’de de siyasetçiler son derece renksiz ve tek boyutlu hayatlar yaşıyorlar. İlgi alanlarını sorduğumuzda en fazla “Kitap okuyorum, torunlarımla oynuyorum, yemek yapıyorum” diyebiliyorlar. Bunlar gerçek manada ilgi alanları değil, aslında hayatın olmazsa olmazları… Bir gün politikayı bırakmak zorunda kalırlarsa yok olup gideceklerini düşündükleri için de koltuklarına yapışıyorlar” tabirlerini kullandı.
Bülent Ecevet’in “Elbette her siyasetçinin şiir yazması yahut beste yapması beklenemez. Ama bence bir siyasetçinin ömrü siyasetten ibaret olursa ondan siyasette da hayır gelmez” kelamını paylaşan Par, “Bu kelamları duyunca Bülent Ecevit’e olan hürmetim katbekat arttı. Aslında kendisi de hayatında politikayı vaktinde bırakabilmiş biri değildi. Ama bu kelamlarının gerçek olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aslında Osmanlı devrinde padişahlar yetiştirilirken farklı ilgi alanları olmasına büyük ehemmiyet veriliyormuş.
Fatih Sultan Mehmed uygun bir bahçıvanmış, kuyumculuğa ilgisi varmış. Şiir de yazarmış. II. Abdülhamid usta bir marangozmuş. Sultan Abdülaziz ve V. Murat’ın klasik Batı müziğine ilgisi büyükmüş. Valsler ve marşlar bestelemişler.
Mustafa Kemal Atatürk de âlâ bir müziksevermiş. Dans etmeyi sever, dünya modacılarını yakından takip edermiş. İsmet İnönü ise atçılığa ve satranca meraklıymış. Ayrıyeten viyolonsel çalarmış” diye yazdı.
Yazının tamamı için …