Solunum yolu enfeksiyonlarının üst ve alt teneffüs yolları olarak iki başlık altında toplandığını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Sarsu, “Yıllardır gribal ve nezle olarak isimlendirdiğimiz enfeksiyonlar, hemofilus influenza enfeksiyonuna karşı oluşmaktadır” dedi.
Mevsim geçişlerinde oluşabilecek enfeksiyonlara karşı aşının ehemmiyetine vurgu yapan Dr. Sarsu, “İmmün sistemi direncinin düşmemesi için aşı olmaya, vitamin kullanmaya ve beden direncini düşürmemeye dikkat etmeliyiz” sözlerini kullandı.
BESLENME VE UYKU TERTİBİ BEDEN DİRENCİNİ ETKİLİYOR
Yaz mevsiminden sonbahar mevsimine geçişte ani ısı değişimlerinin hastalıklara yakalanma riskinin en fazla görüldüğü periyotlar olduğuna değinen Dr. Sarsu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Havadaki ani ısı değişimi, güneşe aldanıp giyilen ince kıyafetler ve değişen beslenme ile uyku nizamı beden direncini düşürüyor. Bu durum da soğuk algınlığı, grip ve nezle şikayetlerinin artmasına sebep oluyor. Soğuk algınlığına viral enfeksiyonlar neden olurken, gribe bakteriyel enfeksiyonlar neden olmaktadır. İki hastalık da mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlardır. Grip daha ağır geçirilirken, soğuk algınlığı gribin daha hafif bir varyantı olarak düşünülebilir.”
Soğuk ve sıcak ortasında değişen hava istikrarı için cam açıkken uyumaktan kaçınıp, klima çarpmalarına karşı da dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Sarsu, şu tekliflerde bulundu:
“Elleri sık yıkamak hastalığa yakalanma riskini düşürmektedir. Aşılar bu hastalıklara karşı muhafaza sağlarken, bu devirde bol su tüketilmeli, hijyen ve uzaklığa dikkat edilmeli, nizamlı uyumaya ihtimam gösterilmelidir.”