Cihan Başakçıoğlu – Hasret Kara
İZMİR – Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Vilayet Örgütü, HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar’ın iştirakiyle dayanışma yemeği düzenledi. Bayraklı Havuz Cafe’de düzenlenen dayanışma yemeğine HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay, Murat Çepni ile HDP vilayet binasına yönelik silahlı akında katledilen parti üyesi Deniz Poyraz’ın ailesi katıldı. Aktiflikte birinci olarak kelam alan HDP Vilayet Eş Lideri Berna Çelik, Kürtçe olarak katılanları selamladı. HDP Vilayet Eş Lideri Çınar Altan ise dayanışma yemeğinin düzenlenmesine emek veren ilçe örgütlerine ve parti çalışanlarına teşekkür etti. Dayanışmanın kıymetine dikkat çeken Altan, “Bizi biz yapan en kıymetli bedellerden birisi olan dayanışmaya en çok muhtaçlık olan devirlerden geçiyoruz. Karşımızda örgütlü bir kötülük duruyor. Nizama ve eli kanlı bekçilerine karşı bizler özgürlük ve hakikat uğraşı veriyoruz. Tüm ataklara karşı sırtımızı yaslayacağımız bedel dayanışmamızdır. Bu dayanışmamızı sıkı bir yumruk üzere örgütlülüğe dönüştürmek istiyoruz. Dayanışma bizi biz yapan en değerli değerdir” sözlerini kullandı.
HDP Eş Genel Lideri Sancar yemekte Deniz Poyraz’ın anne ve babası Fehime ve Abdulililah Poyraz ile yan yana oturdu.
‘GÜCÜMÜZÜ HALKTAN ALIYORUZ’
İl eş liderlerinin akabinde kelam alan HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, aktifliğe katılanları Türkçe ve Kürtçe selamladı. HDP’nin gerçekleştirdiği 5’inci Kongre’ye değinen Sancar, “Kongremizi yeni yaptık ve bu kongreyi ‘Çözüm biziz kelamımız var’ şiarıyla gerçekleştirdik. Tahlil biziz. Biz derken en başta partimizi ve parti çalışanlarını kastediyoruz. Fakat bizim için bundan fazlası var. En geniş demokrasi birlikteliğini kastediyoruz. Toplumun ezilen sömürülen, ayrımcılık yaşatılan tüm bölümlerini kastediyoruz. Biz ne kadar çok olursak ne kadar çok etraf ve kesitle diyalog içinde uğraş içinde ilerleyebilirsek tahlili bu türlü getireceğiz. Biz bu ülkenin on yıllardır içinde bulunduğu kanlı kısır döngüyü bitirmek istiyoruz. Yüzyıldır demokrasiyle buluşamamış Cumhuriyeti demokratikleştirmek istiyoruz. Emeğin hakkını alacağı onurlu bir nizam istiyoruz. İnançların özgürce yaşanabileceği, eşit yurttaşlık temelinde bir anayasal sistem istiyoruz. Biz bu gayelere yürürken gücümüzü halktan alıyoruz. Ataklara kuşatmalara karşın yolumuza devam ediyoruz” dedi.
‘DÜŞLERİ YAŞAMAYA DEVAM EDECEK’
İçinde bulunduğumuz haftanın acı olayların yıl dönümü olduğunu lisana getiren Sancar, “Dün Suruç Katliamı’nın yıl dönümüydü. Suruç’ta katledilenlerin büyük hayalleri vardı. Kardeşçe dayanışmayla ortak hayatı örmek için yola çıkmışlardı. Hunharca katledildiler. Ancak düşleri yaşamaya devam edecek. Kelam veriyoruz onların hayallerine kesinlikle hayat vereceğiz” dedi. Başka yandan Zaho’da katliam yaşandığına da dikkat çeken Sancar, “Dün Zaho’da bir katliam yaşandı. Savaş siyasetleri bu ülkeyi çökertiyor. Bu toplumu yokluğa, kutuplaşmaya, ayrışmaya sürüklüyor ve acılar üretiyor. Zaho’da yapılan bu katliamı da bir kere daha kınıyoruz. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Yaralılara acil şifa diliyoruz. Lakin yalnızca bununla yetinemeyiz. Bu katliamın sorumlularının hesap vermesi için gayret yürüteceğiz. Zaho katliamı aklımıza Roboski’yi getiriyor. Roboski için adalet uğraşı devam ediyor. Sanılmasın ki bugün adaletsizlik sisteminin muktedirleri, sorumluları müdafaa altına almakla bu belgeyi kapattı” diye konuştu.
‘SAVAŞA KARŞI EN GENİŞ BİRLİKTELİĞİ OLUŞTURMAYA GEREKSİNİMİMİZ VAR’
Ülkede yaşanan başka katliamları da hatırlatan Sancar, şöyle devam etti:
“Bu yaralar iyileştirilmedikçe bu ülkede toplumsal barışı kuramayız. Bu yaraları uygunlaştırmak için de bizim savaş siyasetlerinden vazgeçmiş bir yeni başlangıca gereksinimimiz var. Savaşa karşı en geniş birlikteliği oluşturmaya muhtaçlığımız var. Tahlil savaşta değil diyalog, müzakere ve demokratik siyasettedir. Tıpkı yaraları yaşatan bu zihniyeti değiştirmeyi kastediyoruz. Bu siyasetleri uygulayan iktidara dur demek iktidarı değiştirmektedir. Biz tahlil gayretimizden demokratik siyaseti hâkim kılma gayretimizden vazgeçmeyeceğiz. Tahlili bu ülkeye getirebilmek için de büyümek, güçlenmek ve ortak çabayı en geniş bölümlere ulaştırmak gerekiyor. O denli bir halk gücü oluşturmalı ki bu sistem devam gücü bulamasın. Elbette savaş siyasetlerine karşı barışı, inkara karşı demokratik tahlili savunuyoruz. Bunu getirecek güç de biziz, bizleriz.”
‘NEFRETİ BU ÜLKEDEN SÖKÜP ATACAK TAHLİL DİYALOG VE MÜZAKEREDİR’
Ülkede yaşanan ekonomik krizin tahlilinin de HDP olduğunu söz eden Sancar, “Yoksulluk yayılıyor, açlık yayılıyor. Bir yandan bir avuç yandaşın zenginliği artıyor. Bu talana dur dememiz gerekiyor. Tahlil işçinin hakkını aldığı iktisat siyasetlerinden geçiyor. Ranta, israfa, savaşa ayrılan kaynakların halka aktarılacağı bir idare anlayışı. Tahlil bu bahiste da biziz” dedi. Ülkede yaşanan yangınlara dikkat çeken Sancar, rant odaklı siyasetlere karşı daima birlikte dayanışma ile uğraş edilmesi gerektiğini söz etti. Sırf HDP’ye yakın kısımlar ile değil, toplumun tüm bölümleri ile diyalog içerisinde olunması gerektiğini vurgulayan Sancar, şunları kaydetti:
“Biz yalnızca bize yakın olan kısımlarla değil, bize uzak kesitlerle de bize karşı ön yargısı olanlarla da diyalog kurmak zorundayız. Nefreti bu ülkeden söküp atacak tahlil diyalog ve müzakeredir. Nefretin en acı örneğini Deniz Poyraz yoldaşımızın katledilmesinde yaşadık. Daha da koyu bir nefreti duruşmalarda görüyoruz. Adaletsizlik ve nefretin nasıl iç içe geçebileceğini görüyoruz. Deniz yoldaşımız bizler için yalnızca büyük bir kayıp değil birebir vakitte adalet çabasından asla şaşmamız gereken bir kutup yıldızıdır. Acımızı kör öfkeye dönüştürmeyiz. Yalnızca ağıt yakarak siyaset yapmayız. Acılarımıza sahip çıkarız fakat tıpkı vakitte bunları yine inşa için bir misyon kaynağı olarak görürüz. Bu ülkede yine inşayı demokrasi ve barışı getirmek konusunda acılarımız bize vazifelerimizi hatırlatır. O nedenle demokrasi uğraşımızı ilerletmek ve en geniş birlikteliğe ulaştırmak zorundayız.”
‘BİZ ACILARIMIZI YOLUMUZDA YÜRÜMENİN VAZİFE KAYNAKLARI OLARAK GÖRECEĞİZ’
“Bizler bu ülkenin tahlil gücüyüz. Bu gücü bu ülkenin halkların, gençlerinin, bayanlarının, ötekileştirilenlerin özgürce yaşaması için kullanacağız” diyerek partililere seslenen Sancar, sokak sokak mahalle mahalle çalışma davetinde bulundu. Sancar son olarak, “Acıyı bal eyledik kelamının ne manaya geldiğini bizler, başta Kürt halkı olmak üzere bu ülkenin ezilenleri âlâ bilir. Biz acılarımızı yolumuzda yürümenin vazife kaynakları olarak göreceğiz. Yaraları saracağız bu ülkeye büyük barışı getireceğiz. Daima birlikte kazanacağız” diye konuştu.