Göztepe ile Altay ortasında oynanan ve olayların çıktığı derbiye ait Göztepeli taraftar Mehmet Çakır‘ı işaret fişeğiyle yaralayan tutuklu sanık Furkan Ersanlı ve tutuksuz 22 sanığın yargılanmalarına başlandı. Müsabakaya biletsiz olarak gittiğini ve üzerinin aranmadığını ileri süren Ersanlı, “19.14’te görsel gösteri yapılacağını duyunca benim de katkım olsun istedim. Meşaleyi kıyafetlerimin ortasına sakladım. Stada yangın kapısından girdim. Polis, pankart asacağımı söyleyince içeri aldı. Akabinde gelen güvenlik görevlisine de aramamın yapıldığını söyleyip, girdim. Saat 19.14’te meşale ve sisler yakılmaya başlandı. Ben de ceza yememek için tribünün ortalarına, sislerin ortasına gittim. Göbeğime sakladığım meşaleyi çıkarıp, ipini çektim. Bir anda elimden kaydı. Ne olduğunu anlamadım” dedi.
ADLİ DENETİM KOŞULUYLA SERBEST
Spor Toto 1’inci Lig gruplarından Göztepe ve Altay ortasında, geçen yıl 27 Kasım’da oynanan olaylı derbide, Altay tribünlerinden atılan işaret fişeği ile Göztepeli taraftar Mehmet Çakır yaralandı. Bu sırada Göztepe tribünlerinden alana atlayan Mehmet Nihat Aydın da korner direğiyle Altay kalecisi Ozan Evrim Özenç’e vurdu. Çıkan olaylar nedeniyle maç, tatil edildi. Derbi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Mehmet Nihat Aydın ile Altay tribünlerinde yer alan Furkan Ersanlı, D.D., K.E., E.Y., H.Ç., M.E.K., A.G., H.K., M.Y., S.H., Ç.K., E.E., A.B., Ş.P., Ö.U., Ü.T., T.G., G.A.A ve E.K., tutuklandı. U.M.K., F.Ö., Y.A., N.A.D. ve F.E. ise isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Kaleci Ozan Evrim Özenç’e korner direğiyle saldıran Mehmet Nihat Aydın hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ kabahatinden 15 yıla kadar mahpus cezası istendi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), olaylar nedeniyle her iki kadrosu da hükmen mağlup saydı.
Hazırlanan iddianamede savcı, Furkan Ersanlı’nın tribünde planlı ve kararlı biçimde, işaret fişeğini binlerce kişinin bulunduğu Göztepe tribünlerine gerçek gaye gözetip, ateşleyerek ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘tehlike arz edebilecek aletleri spor alanlarına sokmak ve kullanarak karşılaşma sistemini bozmak’, ‘genel güvenliğin taammüden tehlikeye sokulması’ cürümlerini işlediğinin altını çizdi. Ersanlı için bu hatalardan 23 yıla kadar mahpus cezası istendi. Savcı; Ç.K., E.E., K.E., E.Y., D.D., H.Ç., M.E.K., S.H., A.B., A.G., H.K., Ö.U., Ş.P., Ü.T., T.G., G.A.A., E.K, M.Y., F.E., N.A.D., Y.A. ve F.Ö.’nün de ‘kasten öldürmeye teşebbüs kabahatine yardım’dan cezalandırılmalarını talep etti. Öte yandan sanıkların ‘tehlike arz edebilecek aletleri spor alanlarına sokmak’, ‘tehlike arz edebilecek aletleri spor alanlarında kullanarak karşılaşma tertibini bozmak’ ve ‘genel güvenliğin taammüden tehlikeye sokulması’ hatalarından cezalandırılmaları istendi. Geride kalan süreçte Furkan Ersanlı hariç tüm sanıklar isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.
“STADA ARANMADAN GİRDİM”
Sanıkların yargılanmalarına bugün İzmir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Furkan Ersanlı, tutuksuz sanıklar ve avukatlar katıldı. Yapılan kimlik tespitiyle duruşma başladı. Mahkeme başkanı iddianameyi okuduktan sonra birinci kelamı tutuklu sanık Ersanlı’ya verdi. Maça üzeri aranmadan girdiğini ileri süren Ersanlı, Altay taraftarıyım. Maçlara masraf gelirim. Holigan değilim, futbolu hobi olarak görürüm. 5-6 yıl sonra birinci seyircili derbiydi. Maç günü saat 11.00 üzere Alsancak’ta içki içtikten sonra Atatürk Stadı’na gidip, bizi Gürsel Aksel Stadı’na götürecek otobüslerden birine bindim. Biletim olmadığından pankart yahut davulla maça girebileceğimi düşündüm. 2 gün evvel Göztepe Stadı’na gidip pankart açıp, fotoğraf çektirdik. Sonra bizi spor şubeden çağırdılar ve bir maç ceza alabileceğim söylendi. Ben de biletimi diğerine devrettim. Otobüsteki pankart boştaydı ve ben de onu aldım. Altında meşaleyi gördüm. O anın heyecanıyla, saat 19.14’te görsel gösteri yapılacağını duyunca benim de katkım olsun istedim. Meşaleyi kıyafetlerimin ortasına sakladım. Stada yangın kapısından girdim. Polis, pankart asacağımı söyleyince içeri aldı. Akabinde gelen güvenlik görevlisine de aramamın yapıldığını söyleyip, girdim. Saat 19.14’te meşale ve sisler yakılmaya başlandı. Ben de ceza yememek için tribünün ortalarına, sislerin ortasına gittim. Göbeğime sakladığım meşaleyi çıkarıp, ipini çektim. Bir anda elimden kaydı. Ne olduğunu anlamadım dedi.
“ÇAKIR’A MEKTUP YOLLADIM”
Olayı tek başına gerçekleştirdiğini savunan Ersanlı, Ambulans alana girdiğinde birinin yaralandığını anladım. Kişinin öldüğü haberleri çıkınca korkmaya başladım. Beni bulamasınlar diye arkadaşımla ceketimi değiştirdim. Sivil hayatımda sağlıkçı olarak çalışıyorum. Hiçbir vakit birini yaralamak üzere maksadım olmadı. Yalnızca görsel şölende katkım olsun istiyordum. Başından beri hiç palavra söylemedim. Çok pişmanım ve Mehmet Çakır’dan özür dilemek isterim. Gücüm yettiğince masraflarını karşılamak isterim. Olay kaza sonucu gerçekleşti. İşaret fişeği olduğunu bilmiyordum. Askere gidip geldikten sonra tribünde çok faal değilim. Whatsapp kümelerinde yokum. Ben görsel gösterisi otobüsün içinde öğrendim. Fişeği büsbütün tesadüfen buldum. Onu da meşale sanıp aldım. Cezaevindeyken Mehmet Bey’e mektup yolladım. Vicdan azabı çektim. ‘Çıktıktan sonra kardeşlik yapmayı borç bilirim’ dedim. Üzgün ve pişman olduğumu belirttim. Cani biri değilim tabirlerini kullandı.
“KİMSE BENİ ZORLAMADI”
Ersanlı’nın akabinde savunma yapan tutuksuz sanık A.B., İşaret fişeğini otobüse katiyetle ben koymadım. Kimin getirdiğini bilmiyorum. Maça 20’nci dakika girdim. Girdikten sonra olayları öğrendim. Hiçbir ilgim yoktur. Otobüslere binerken üzerimizi aradılar. Tribüne girdiğimde ambulans alana giriyordu diye konuştu.
Stadın tuvaletine yanıcı hususları koyan ambulans sürücüsü A.G., Derbiden bir gün evvel Gaziemir’deki Altay U17 maçında sıhhat görevlisiydim. Vazife saatimizin bitimi Altay taraftarlarının tesis ziyaretiyle denk geldi. Taraftar olduğumdan ben de tesise gitmek istedim. İçeri girip uzun müddettir görmediğim arkadaşlarımı gördüm. K.E. bana meşaleleri içeri sokup, sokamayacağımı sordu ve kabul ettim. Hiçbir zorlama yoktur. Görsel gösteri olsun diye bu kararı aldık. E.Y., H.Ç. ve M.E.K. materyalleri getirdi. Ben de alıp, konuta getirdikten sonra sırt çantama koydum. Çalışma arkadaşım H.K. olaydan yaklaşık 30 gün evvel ise başlamıştı. Bırakın Altay’ı, Göztepe’yi İzmir’le alakası yoktur. Stadın tuvaletindeki çöp kutusuna eşyaları bıraktıktan sonra E.Y.’ye haber verdim. Sonrasını bilmiyorum tabirlerini kullandı.
“BÖYLE OLACAĞINI BİLSEK KALKIŞMAZDIK”
Tutuksuz sanıklardan Ç.K., çok üzgün olduklarını belirterek, Maçtan bir gün evvel tesis ziyareti yaptık. Parası ödenmiş 150 meşaleyi gidip, aldım. Alırken Serkan H., içinde Egehan’a ilişkin ikram olduğunu söyledi. Tesislere gittik ve kutuyu verdim. Tüm meşaleleri orada yaktık. Futbolcularla moral konuşması yaptık. Maç günü toplanma noktasına gittim. Otobüslerle maça gidip, stada girdik fakat maç başlamıştı. Tribün lideri olduğumdan en önde yerimi aldım. Malum dakikada patlama sesini duydum. Sesle irkildim ve yalnızca dumanını gördüm. İzmir’in bu türlü bir olayla gündeme gelmesinden çok üzgünüz. Mehmet Çakır’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum dedi.
İşaret fişeğinden haberleri olmadığını savunan tutuksuz sanık D.D., Maçtan evvel Whatsapp grubumuzdan bir tertip yaptık. Görsel gösteri yapacaktık. En fazla 6222 cezası yeriz diye düşündük. Bu türlü olacağını bilsek sonunu getirmezdik. Ben Kemeraltı’na yakın olduğumdan sis bombalarını ve meşaleleri çırağıma aldırdım. 3 kişi gelip unsurları aldı. Maç günü lavaboya gittiğimde 4 tane sis bombası alıp, 4 arkadaşıma verdim. Onlar yakmak istemeyince yere attılar. Göztepe ve Altay Spor Kulüpleri’nin de berberliğini yapıyorum. Bu türlü olacağını bilsek bu işe kalkışmazdık. İşaret fişeğinden haberimiz yoktu. Organize yahut terör örgütü değiliz. 5-6 kişi meşale ve sis bombası aldığımız için cezaevine gönderildik tabirlerini kullandı.
“YARALIYA BİRİNCİ MÜDAHALEYİ BİZ YAPTIK”
“BİRKAÇ TIKIRTI DUYDUM LAKİN BİR ŞEY GÖRMEDİM”
Maçta vazifeli başka sıhhat çalışanı olan tutuksuz sanık H.K., olaya dair bilgisi olmadığını belirterek, İşe başlayalı 20 gün kadar olmuştu. Maçtan evvelki akşam saat 22.30’da vazifeli olduğum bildirildi. Maç günü 16.30’da A.G. ile birlikte stada gittik. Ambulansın kapıları kilitlenmediği için yaka kartlarımızı almak için çantalarımızla gittik. Çantamda ferdî eşyalarım vardı. A.G., ‘Sana sağlıkçı odalarını göstereyim’ dedi. Sırayla hepsini gezdikten sonra deplasman tribününe gittik. Orada gereksinimlerimizi gidermek için tuvalete girdik. A.G. kapalı olan tuvalete girdi. Birkaç tıkırtı duydum ancak bir şey görmedim. Çıkınca A.G., Altay formalı birkaç bireyle konuştu. Kim olduklarını bilmiyorum. Sonra olaylar çıktı. TFF yöneticisi Altay tribünü önünde yaralı olduğunu söyledi. Gidip, müdahaleye başladık. Hatta iki torpil de bana isabet etti. Yaralıyı ambulansa aldık ve birinci müdahalesini biz yaptık. Onu hastaneye bıraktıktan sonra stada gelip diğerlerine da müdahale ettik. Altay ve Göztepe taraftarı değilim. Genel olarak çanta taktığımız için A.G.’de çanta olmasını garipsemedim. İçinde ne olduğunu da bilmiyordum sözlerini kullandı.
“FİŞEĞİ TESİSLERDE KULLANACAKLARINI SÖYLEDİLER”
İşaret fişeğini gönderen tutuksuz sanık S.H., Geçmiş periyotta Altay taraftarlarına davul yaptırmaları için aracı olmuştum. O yüzden beni tanıyorlar. Dernek liderleri benden maçtan bir gün evvel tesis ziyareti için 150 meşale istemişti. E.E. daha evvel benden işaret fişeği istemişti lakin elimde yoktu. Elime geçince onu da meşalelerle birlikte gönderdim. İşaret fişeğini de tesislerde kutlama yapmak için kullanacaklarını söylediler. Fişeği gemi söküm materyalleri satan birinden almıştım. Gönderdiğim tüm meşaleleri de tesiste kullanmışlar. Derbiyi de Göztepe taraftarlarının olduğu kale gerisinden izledim. Lakin Altay taraftarlarıyla birlikte ceza aldım diye konuştu.
Tuvaletteki yanıcı unsurların başında durduğu öne sürülen tutuksuz sanık M.Y., Olaylarla ilgim ve bilgim yok. Hiçbir şey de yapmadım. Tuvalette A.G. ile karşılaştık. Bana sis bombası ile meşale olduğunu ve istersem atabileceğimi söyledi. A.G.’ye yapmak istemediğimi söyledim. Bana hususların yerini tanım etti. Tribüne geçtikten sonra A.G. beni arayıp unsurlara bir şey olmaması için başında beklememi, D.D. ve K.E.’nin teslim alacağını söyledi. Ben de bana ziyan vermelerinden korktuğum için bekledim. D.D. sonra unsurları alıp dağıttı. Statta hiçbir şey yakmadım dedi.
Tutuksuz sanıklardan Ü.T., T.G., Ş.P., Ö.U., N.A.D., M.E.K., K.E., Y.A., F.E., G.A.A., E.Y. ve F.Ö. de hatasız olduklarını savunarak beraat talebilde bulundu. Savunmaların akabinde heyet, dinlenmeyen 2 sanığın ve şahitlerin dinlenmesi içi duruşmayı yarına erteledi. (DHA)