Ömer Erdoğan’a sert çıktı: Yan yollara sapma hocam, hiç yakıştıramadım!

Spor Toto Muhteşem Lig’in 5. haftasında pazar günü oynanan Ankaragücü-Beşiktaş maçında istenmeyen olaylar yaşandı. Son derece gergin atmosferde oynanan müsabakanın akabinde alana giren bir taraftar, Salih Uçan ve Cenk Tosun’a tekme attı. Taraftarı uzaklaştırmak isteyen Beşiktaş kaptanı Josef de Souza ise kırmızı kart gördü.

OĞUZHAN’I SORUMLU TUTTU

Ankaragücü Teknik Yöneticisi Ömer Erdoğan, maç sonunda yaptığı açıklamada yaşanan bahtsız olaylardan Beşiktaş’ın genç futbolcusu Oğuzhan Akgün’ü sorumlu tuttu. Deneyimli teknik adam “Burada 25 bin taraftar var, futboldan anlayan bir taraftar. Onlara verilen kararlar, bize verilmedi. Buradaki taraftarları da gerdi, Mete hoca bizi çok üzdü. Maç sonu olmaması gereken şeyler oldu, Beşiktaş’ın genç oyuncusu Oğuzhan, gelip hem bize hem de taraftarlarımıza küfür etti. Düzgün oyuncular ve beşerler yetiştirmemiz gerekiyor. Ağır cezalar alabiliriz, dediğim üzere âlâ beşerler yetiştirmemiz gerekiyor” halinde konuştu.

BEŞİKTAŞ KULÜBÜ, ÖMER ERDOĞAN’I SUÇLADI

Siyah-beyazlı kulüp ise çıkan olaylarda MKE Ankaragücü Teknik Yöneticisi Ömer Erdoğan’ın hissesinin olduğunu ileri sürerek şu açıklamayı yaptı: “MKE Ankaragücü hocasının talimatlarının adeta yerine getirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Ömer Erdoğan’ın futbol dışı talimatları maçın bu hale gelmesinde büyük rol oynamıştır. Bir hocanın bu hallerinin MKE Ankaragücü cemaati tarafından nasıl karşılandığını ortaya çıkarmıştır. Ayıp, yakışıksız ve tansiyonu artıran yegane faktör olmuştur. Ayrıyeten baştan sona seyircinin küfürlü tezahüratı görmezlikten gelinecek bir durum değildir. Fitili ateşleyen bir faktör de bu olmuştur. Cezalandırılması gereken bir hatalı vardır. Biz de bu beklenti içindeyiz.”

Milliyet Gazetesi müellifi Bilal Meşe, bu haftaki köşesinde Ankaragücü-Beşiktaş maçında yaşanan olayları değerlendirirken, teknik yönetici Ömer Erdoğan’ı eleştirdi. İşte o yazı:

“Köşem perşembe günü yayımlanıyor. Bizim kulvardaki gelişme ve olayların üzerinden mühlet geçiyor, yani herkes yorumunu yapıyor, işin özeti ‘rötarlı’ tenkitleri sevmiyorum. Ne var ki Ankaragücü- Beşiktaş maçındaki olaylar aşikâr ki bir mühlet sıcaklığını koruyacak. Biz de lisanımız döndüğünce başımıza takılan negatif imajları yorumlamanın gerçek olacağına inanıyorum.

‘YAN YOLLARA SAPIYOR, HİÇ YAKIŞTIRAMADIM’

Örneğin Ömer Erdoğan; kendisini yakinen tanırım, sessiz, sakindir, öbür bir benzetmeyle “ağzı var, lisanı yok” misali… Gelin görün ki Ömer hocamızın maç sonunda yaptığı açıklamaları dinledikçe şaşırdım. Onca olaylara, uçan tekmecilere, maç müddetince alana atılan yabancı hususlar eleştireceğine, yan yollara sapıyor, hiç yakıştıramadım!

Beşiktaş Kulübü Lideri Ahmet Işık Çebi’nin, “Hocalar aklını başına alsın” kelamlarına sonuna kadar katılıyorum. Teknik adamların asli misyonu, kadrolarına yeterli futbol oynatmaktır, bunu bilir, bunu söylerim. Ankaragücü’nün fotoğrafı muhakkak… Problemli bir süreç onları bekliyor. Grubun bu negatif imajından uzaklaştırmak da Erdoğan hocanın misyonudur. Bırak yan yollara sapmayı da, misyon ve sorumluluğunun çizgileri içinde kal… İşin özeti Ankaragücü’nün fotoğrafı fludur, hocam flu!

‘ÇANAK TUTUYORLAR’

Kaç yıl önceydi anımsamıyorum, statlardaki anarşi ve küfrü önlemek için bir slogan geliştirilmişti:“Küfür etme, ettirme”…
Amaç, birinci etapta küfürü önlemek idi. Çok gerçek bir usuldü. Lakin pek de karşılık bulmadı. Kulüpler bundan ötürü sık sık para cezaları ödedi, olaylar nedeniyle alanları kapandı. Ne yapsalar bunu önüne bir türlü geçemediler.

Bu güzelim oyuna, nefret tohumları ekmeye devam edersek, vayyy Türk futbolunun haline… Devlet kuşkusuz her taraftarın başına bir polis koyamayacağına nazaran, burada en büyük sorumluluk, o renklerin sevdalısı olan taraftarlara düşüyor. Bilhassa sağduyu olanlara… Düşünün, Ankaragücü maçında kendini bilmez biri ki ona taraftar demeye dilim varmıyor, alana atlıyor, uçan tekmeleri savuruyor! Sorgulandı, hür bırakıldı (!) Pekala Ankaragücü’ne gelecek cezalar ne olacak? Bunun içindir ki, bu türlü fotoğrafı bozuk tipleri aranızda barındırmayın, gerekirse onların maçlara girmesini engelleyin, yoksa ipin uçu kaçtı, kaçacak, bir daha tutamayız.

Bir çift kelamımız de bu oyunun asıl aktörlerine olacak. Kadro ya da futbolcu isimler kıymetli değil, onları herkes biliyor (!), adam futbol oynamaya çıkmıyor, tribünleri ve de ortamı germeye odaklanmışlar. Yani olaylara ‘çanak’ tutuyorlar! Bu tipleri de zaptı-rapta almanın bir yolu, tez olarak bulunmalıdır. TFF bu istikamette de bir karar alabilir, ellerini tutan yok.”