Sedat Peker’in tezleriyle gündeme gelmişti: Yalıkavak Marina’da ‘yeni bir imparatorluk’

Yalıkavak Marina, organize kabahat örgütü önderi olduğu münasebeti ile hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker’in yayınladığı görüntülerde ‘çökme ve kaçakçılık’ tezleriyle gündeme gelmişti.

Yalıkavak Marina’daki gelişmelere ait Sözcü gazetesi müellifi Serpil Yılmaz, “Yalıkavak’ta yeni bir imparatorluk” başlığıyla bir yazı kaleme aldı. Yılmaz yazısında, Muğla’nın Bodrum ilçesinde bulunan Yalıkavak Marina’ya dünyanın en lüks giysi markalarının, teknelerinin ve restoranlarının ‘yanaştığını’ söyledi.

Yılmaz köşesinde, “Kamuoyu; eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve AKP milletvekili oğlu Tolga Ağar’ın Yalıkavak Marina idaresinden istifalarını tartışırken… Yalıkavak Marina’nın eski sahibi Mübariz Mansimov“Malıma çöktüler” savı ile mahkemelik olduğu Anar Alizade’nin peşine düşerken…Yalıkavak Marina’da harıl harıl inşaat faaliyetleri sürmüş.İmar rantı hem karasal, hem de deniz alanlarında sürüyor. Yeni açılan restoranlar denize yanlışsız ne kadar büyüdüler, onu bilen yok” sözlerini kullandı. 

Yazının ilgili kısmında şunlar kaydedildi:

“(…) Bodrum’da oluşan gayrimenkul rantı, ‘orta sınıf’ hayatı kıyılardan süpürüyor. En son ‘talan’ alanı Gündoğan mahallesi, Küçükbük koyu… Koydaki doğal hayatı birinci olarak 2018 yılında Metin Şen’in açtığı Serafina plaj-restoran bozdu.

Küçükbük’ün ünlü deniz kayalarının üzerini tahta iskeleler ile kapattı. Plajda ve restoranda müzik yayını modasına uydu. Şen geçen yıl işletmesini Fatih Yollu, Nedim Kaya ve Danış Ulaç’ın sahibi olduğu restorana devretti.

Bu plaja en az kişi başı 500 TL harcama fişiyle girilebiliniyor. Bodrum’da bunun iki üç katı plaj giriş fiyatı alan yer de az değil.

Koyda ikinci marka atılımı Ankaralı bir yatırımcıdan geldi. Onlar da kumsala iskele kurup, halkın denizle bağını kesen işletmeler ortasına katıldılar. Bu yıl otelin işletmesi Adanalı bir yatırımcıya devredildi.

Plaja girmek için en az en az kişi başı 400 TL harcama yapmak gerekiyor. Yeni işletmeci kumların üzerine şezlong atlatmakla yetinmedi, üzerine bir de pastane kondurdu. Yanındaki daha mütevazi plaj işletmesi de giriş fiyatını 200 TL olarak belirledi.

“YALNIZCA 42 METRE HALKIN KULLANIMINA AÇIK”

335 metrelik Küçükbük kıyı şeridinin sırf 42 metresi, halkın fiyatsız kullanımına açık… Plajlardan yükselen müziğe tahammül edip belediyenin şemsiyesinin altında oturabilenler; şezlongunu, masasını, nevalesini yanında getiriyorlar.

“SİLAHLAR KONUŞMAYA BAŞLADI”

İşte bu çelişkiler yumağı Küçükbük sahilininde evvelki gece silahlar patladı. Lüks restoran işletmecilerinden birinin topuğuna kurşun sıkılmış. Halka kıyıların kapatmaları yetmedi; rakipleri de yok edecekler! Kıyıda sohbet ediyoruz, ‘Herkes mafya oldu’ diyor bir öğretmen”