Cumhurbaşkanı Tatar, Emekli Subaylar Derneğince (TESUD) Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlenen “58. Yıl Dönümünde Kanlı Noel’i Anma” etkinliğinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs davasına destek veren herkese teşekkür etti.
Kıbrıs davasının 1571’den beri devam ettiğini anlatan Tatar, tarih boyunca Kıbrıs’a yönelik sinsi planların Türkiye’nin desteği ve Kıbrıs Türk halkının direnişiyle bertaraf edildiğini söyledi.
Türkiye ve dünyanın her tarafında fırsat buldukça gençlere Kıbrıs Türk davasını anlatmaya çalıştığını belirten Tatar, Kıbrıs Adası’na yönelik işgal ve göç politikalarıyla ilgili tarihsel bilgileri paylaştı.
Bağımız ve egemen bir devlet olarak varlıklarını sürdürmeye çalışmalarına rağmen hala bazı kesimler tarafından sabote edildiklerini dile getiren Tatar, “Biz Kıbrıs’ta her ne aşamada olursa olsun Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığından asla vazgeçmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Bundan sonra da ifade etmeye devam edeceğiz. Bunu buradan bütün dünyaya duyurmak istiyoruz.” diye konuştu.
Tatar, özgürlük, eşitlik, uygarlık veya Avrupa Birliği (AB) söylemleriyle Kıbrıs sorununa müdahil olmak isteyen kesimler veya ülkelerin dürüst davranmadığını, tek dertlerinin KKTC’yi Rum kesimine bağlamaya çalışmak olduğunu söyledi.
Büyük Türk milletinin bir uzantısı olarak bu coğrafyada gelecek kuşaklara onurlu bir ortam hazırladıklarını vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:
“Bu nedenle sonuna kadar dik durmak zorundayız. Dünyada bize yönelik haksızlıklar maalesef halen devam ediyor. Biz bu haksızlıklara Türkiye’nin güçlü desteğiyle karşı durmaya devam ediyoruz. Federasyon alternatifini görüşmeyeceğimizi beyan ettik ve bu konudaki politikamızı sürdürmeye de devam edeceğiz. Federasyon denilen şeyin bir bakıma Kıbrıs Türk halkını yok oluşa götüreceği gerçeğini çok iyi anlayabiliyoruz. Türkiye’nin AB’de olmaması nedeniyle, federasyona yönelik atılacak bir imzanın ertesi günü Türkiye, askeri birlikleriyle Kıbrıs’tan çekilmek zorunda kalacak. Ayrıca şu gerçeği de unutmamak lazım. Üniter bir yapı içerisinde Türkler için hayat kalmaz. Bizim şu anda ısrarla üzerinde durduğumuz, var olan egemenliğimizin kabul edilmesidir.”
Bağımsızlığını, özgürlüğünü ve kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip Kıbrıs’ın Türkiye ile hareket etmesinin son derece doğal olduğunu belirten Tatar, Kıbrıs mücadelesinin Türkiye’nin desteğiyle sağlandığını aktardı.
Tatar, tarihsel süreçte olduğu gibi bugün de Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki gelişmeler içinde önemli bir yer tuttuğuna işaret etti.
Kıbrıs’ta artık Rumlarla bir ortaklığın konuşulmaması için siyasi ortamın bir an önce oluşması gerektiğini dile getiren Tatar, şu ifadeleri kullandı:
“Rum tarafıyla kurulacak bir ortaklığın hiçbir hayrı yok. Böyle bir ortaklık Kıbrıs’ta bir medeniyetler çatışmasıyla sonuçlanır. Bütün amaçları Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak. Yani Kıbrıslı Türklere Avrupa Birliği içinde eşitlik temelli birtakım hakları, imkanları hoş göstererek bizi koruyan, evlatlarını şehit olmak için oraya gönderen, davamızda her türlü desteği veren Türkiye’den koparmak istiyorlar. Bunlar sadece tuzak. Biz bu kadar vefasız değiliz, biz bir ve beraberiz.”
Jeostratejik ve jeopolitik bağlamda Kıbrıs’ın Türkiye için son derece önemli olduğunu vurgulayan Tatar, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’nin bölgedeki güvenliği için Kıbrıs önemli bir bölge. Mavi Vatan’daki deniz yetki alanları, ekonomik münhasır bölge meseleleri, hava sahası hakimiyetinin sağlanması gibi konularla Kıbrıs Türkiye için son derece önemli, İHA ve SİHA’larımızla elbette KKTC’nin varlığı Türkiye’nin güvenliği için fevkalade önemlidir. Kıbrıs’ın etrafındaki hidrokarbon ve diğer zenginliklerin araştırılmasında istedikleri gibi araştırma yapacaklar, istedikleri gibi anlaşmalar imzalayacaklar ve istedikleri gibi o zenginlikleri paylaşacaklar, bizi de bunun dışında tutacaklar. Böyle bir şey olamaz, kimin hakkını kime veriyorlar?”
Türkiye ve KKTC’nin bulunduğu coğrafyada tarihten gelen birtakım hakları olduğuna dikkati çeken Tatar, Rum ve Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz’de hayali haritalar dizayn ettiğini belirtti.
Tatar, Kıbrıs ile ilgili yürüttükleri siyasetin karşı taraftan kabul görmemesine rağmen bu politik statülerinden vazgeçmeyeceklerine işaret ederek, “Kıbrıs davası artık hata kabul etmez bir sürece girdi.” dedi.
Tatar, Kıbrıs’ta olası bir anlaşmanın kesinlikle iki ayrı egemen eşit devletin varlığına dayanması, Türkiye’nin de anlaşmanın bir parçası olması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’nin iki ayrı egemen eşit devlet statüsüne destek vermesinin uluslararası kamuoyunda ellerini güçlendirdiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ın statüsüne dair 6 maddelik öneriyi Cenevre’de sunmayı, Kıbrıs’ta yeni bir dönüm noktası ve yeni bir başlangıç olarak kabul ediyoruz. Kırmızı çizgimizden hiçbir zaman taviz vermedik ve vermeyeceğiz. Egemenliğimize ve devletimize sahip çıkmak zorundayız.” diye konuştu.
Egemen bir devlet olmanın kıymetini bilmeleri gerektiğine işaret eden Tatar, şunları söyledi:
“Dayatmayla, empozeyle bir çözüme yanaşmayacağız. Bizden kimse devletimizden vazgeçmemizi, KKTC’yi feda etmemizi beklemesin ve kimse bizi anayasal bir değişiklikle Kıbrıs Rum cumhuriyetine yama etmeye kalkışmasın. Böyle bir şeyi kabul etmeyeceğiz. Egemenlik ve bağımsızlığımızı kabul etmezlerse böyle bir anlaşmanın altında imzamız olmaz. Çünkü bu sadece bir macera olur. Anlaşmaya karşı değiliz. Eğer egemenlik, eşitlik ve bağımsızlık temelli, aynı zamanda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını gözeten bir anlaşma olursa ancak masaya oturulur, aksi takdirde hiçbir anlaşmaya imza atmayız.”
TESUD Genel Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ise Kanlı Noel ile ilgili bilgiler paylaştı.
Anamur’dan KKTC’ye giden suyun yeterli olmadığını belirten Karakuş, Ceyhan suyunun ulaşmasıyla beraber Kıbrıs’ın dünyada bir numara ülke haline geleceğini ve bağımsızlığını tamamlayacağını ifade etti.
Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil, Türkiye’nin, Kıbrıs’ın Kanlı Noel’den kurtulması için büyük mücadele verdiğini anlattı.
Erenköy’de başlatılan ilk silahlı mücadelenin Kıbrıs zaferinde önemli dönüm noktası olduğuna değinen Evcil, “Rumlar, Erenköy’de başlatılan mücadeleyi engellemek için çok çaba gösterdi ama başaramadı. Erenköy bombardımanı zaferin başlangıcı sayılabilir.” dedi.
Yıllarca Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan barış görüşmelerinin olumlu sonuçlanmadığını hatırlatan Evcil, 1974’e gelindiğinde Türkiye’nin daha güçlendiğini, Kıbrıs’a müdahaleye hazır olduğunu ve zafer elde ettiğini dile getirdi.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın simge isimlerinden sanatçı Yasemin Kumral ise “Girne’den Yol Bağladık Anadolu’ya” adlı şarkının bestelenme hikayesini ve yaşadıklarını anlattı. Kumral, daha sonra şarkıyı seslendirdi.
Etkinliğe, emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, emekli Jandarma Tuğgeneral Umit Yılmaz, Türk Mukavemet Teşkilatından Işılay Arkan, Kıbrıs Barış Harekatı’nda görev alan çok sayıda subay ve komutan katıldı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ABD'nin seçilmiş lideri Donald Trump'ın misyonuna başlamasına yaklaşık 1 ay…
Kanada'nın St. John's kentinden havalanan PAL Airlines isimli firmaya ilişkin uçak, Halifax Milletlerarası Havalimanı'na indiği…
Mardin’in Nusaybin ilçesinde halı saha maçında kalp krizi geçiren Selim Engin (28), hayatını kaybetti. Olayla…
İbrahim Selim'in youtube kanalına konuk olan ünlü oyuncu İhtilal Özkan, 'son ait sana ne öğretti'…
Gazprom, Moldova'nın ithal ettiği Rus doğal gazına ait ödemelerini yapmadığını belirterek, 1 Ocak 2025 tarihinden…
Samsun'da polis tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 6 kişi gözaltına alındı.