Talat Bulut: Durup dururken soyunmanın anlamı yok!

Oyuncuyu etkileyen çok şey var. Baştan kabul ettiğiniz karakter sonra hayretler içinde kalabileceğiniz bir alana yayılıyorsa bu durum sizi rahatsız eder. Keyfe acı olmuyor bu işler! Tahminen de dijital ortamlarda daha net bir şey yapma bahtınız var. Birinci kısım senaryosu okuyup ‘Evet’ dediğiniz şey öteki bir hale dönüşüyor. Ya hengame edeceksiniz, o vakit isminiz huysuz oluyor. Türkiye’de bu çeşit reaksiyonlar, aksiliğe karşı verdiğiniz uğraş genelde trolellere çok açık olduğunuz için sizi nasıl değerleniderceklerini az çok kestiriyorsunuz. Hem oyuncuyu, hem set çalışanlarını, hem rejiyi, hem senaristi koruyan yasalar olması lazım ki siz de hakkınızı sorun. ‘Ben bu karakteri kabul ettim, siz ne hale getirdiniz?’ diyebilirsiniz. Yurt dışında o denli gelişiyor bu işler.

Oyunculuk dediğimiz şey televizyon, sinema, tiyatro diye ayırt edilmiyor. Televizyonda tanınan olmuş insanların kendilerine yatırım yapmaları gerekiyor, ses kullanımını düzgün geliştirmek lazım. Bu olmayınca bunu daha çok yaz dizilerinde görüyoruz işte, hoş kadın-yakışıklı erkek, hani six packleri olan tuhaf yani. Benim hiçbir vakit six pack’im olmadı. Natürel onlar da ekranda olsunlar, onlara da gereksinim var. Karakterin yapısı buna uygun değilse durup dururken beden göstermenin, soyunmanın manası yok.