Dr. Av. Muhammed Hardalaç
Arkeoloji, “arke” (eski) ve “logos” (yöntem, bilim) kelimelerinin birleşimi ile oluşmuştur. Türkçeleştirilmiş hali kısaca “eskinin bilimi”dir. Arkeoloji eski kültür ve medeniyetleri; günümüze ulaşabilmiş kalıntılarını sosyoloji, coğrafya, tarih, edebiyat, etnoloji gibi birçok bilimden yararlanarak inceleyip yeniden kurmaya çalışan bilim dalıdır diyebiliriz. “Eski” olarak ifade ettiğimiz bu geçmişin çoğunluğunun toprak altında kaldığını ve bunları çıkarabilmek için kazı yapılması gerektiğini ve bu kazının da arkeolojinin temeli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu ayki kapak konusu olan Teos Antik Kenti’nde de bilim temelli kazıçalışmalarında oldukça ilginç bir keşif yapılmıştır. Teos’ta 95 cm yüksekliğinde bir mermer stele yazılmış 58 satırdan oluşan bir yazıt bulunmuştur. Antik kentte birbirinden değerli, geçmişi bize anlatan birçok keşif yapıldıysa da 2 bin 200 yıllık söz konusu yazıtı önemli kılan, bu yazıtın Anadolu’daki en kapsamlı “kira sözleşmesi” olmasıdır. Yazıttaki bilgilere göre içerisinde yapılar, köleler, kutsal sunak bulunan bir arazi olasılıkla vasiyetname yoluyla Teoslu bir vatandaş olan Dionysas adında bir hayırsever tarafından “neos”lara bağışlanmıştır. Sözleşmeden kentin gymnasion’unda eğitim gören 20–30 yaşları arasındaki neos’ların düzenli gelir sahibi olmaları için kendilerine miras yoluyla kalan bir araziyi kiraya verdikleri anlaşılıyor. Arazi açık artırma usulü ile kiraya veriliyor. Bazı kişiler araziye talip oluyor ve sonrasında kimin kiralayacağına karar veriliyor. Kiralayanın ismi de yazıtta açıkça belirtiliyor.
Şartlar ve cezalar
Sözleşmede çok sayıda şart bulunmakta olup bunlar oldukça detaylıdır. Öncelikle kiracının bu şartları yerine getirmesi için bir kefil gerekiyor. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi için altı şahit isteniyor. Bu altı şahidin üçü kentin baş yöneticilerinden oluşuyor. Bunun dışında neos’lar sözleşmede “kutsal” olarak nitelendirilen bu araziyi yılda üç gün kullanmak istediklerini de belirtmişler. O dönemde de arazilerden devlet tarafından vergi alınıyordu ancak arazi “kutsal” olarak nitelendirildiği için vergiden muaftutulmuş. Yazıtın neredeyse yarısı ceza formülleriyle donatılmıştır. Kiracının arazinin yıllık bakımını yapmaması, binaları bakımsız bırakması durumunda ceza ödeyeceği sözleşmede detaylı olarak anlatılmıştır. Ayrıca neos’lar, her yıl araziyi denetleyeceklerini, arazinin verimliliğinin kesinlikle azalmaması gerektiğini de sözleşmeye yazmışlardır. Kiracı sözleşmede belirtilen koşulları yerine getirdiği sürece zaman kısıtlaması olmaksızın araziyi işletme hakkına sahip olmaktadır.
İki terim
İki terim Metinde ayrıca şimdiye dek belgelenmemiş iki hukuki terim geçmektedir: Bunlardan “atmenon” yıllık kira bedelini (150 drakhme), “epheurethen” ise arazinin kiralanması esnasında açık artırmada elde edilen ihale bedelini (450 drakhme) ifade ediyor. Teos’taki bu harika keşif o dönemin hukuk anlayışı ile ilgili bize bilgiler veriyor. Bölgede bulunan yaklaşık 400 yazıt daha var. Bu yazıtlar hukuk dışında Helenistik Dönem’deki sosyal hayatın anlaşılması açısından oldukça değerli. Tarihe ışık tutan bilgileri ortaya çıkaran, derleyen, günümüzde var olmayan bir kültürü insanlığa sunan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi’nin ortak çalışmasıyla gerçekleşen bu keşif için şahsen kendisiyle de çalışma imkânı bulmuş biri olarak Kazı Başkanı Prof. Dr. Musa Kadıoğlu’na, bilim insanlarımıza ve emeği olan herkese saygılarımızı sunmadan Teos’ta bulunan kira sözleşmesi geçmek istemedik bu yazımızda.