Tekin’den öğretmenlere mektup

Öğretmenlere kısa ileti gönderen Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Sevgili Meslektaşım, Cumhuriyetimizin 100. yılını “Türkiye Yüzyılı”na taşıyacak siz bedelli öğretmenlerimiz için his ve fikirlerimi tabir eden mektubu sizlerle paylaşıyorum” sözlerini kullandı.

Bakan Tekin mektubunda şöyle dedi:

“Kıymetli Meslektaşlarım,

Hepinizi samimiyetle selamlıyorum.

Türkiye’nin müreffeh yarınlarını inşa eden siz kutsal meslek insanları… Kültür, görgü ve her istikametiyle eğitilmiş çocuklarımızın büyüyüp kendi dünyalarını kurma serüvenlerinde kuşkusuz en çok sizler hatırlanacaksınız. Yarını bugünden inşa etmenin üniversal gerçekliğinde, kuşakları her bakımdan çağımızın koşullarına nazaran hazırlamak biz eğitimcilerin çabalarıyla beden bulacaktır. Çocuklarımızın yalnızca zihinlerine değil; kalplerine de dokunan her öğretmen, yepyeni bir dünya kurup anılmaya paha anıların en kutsal ve en hüzünlü tarafında yer alacaktır.

 Özellikle “Öğretmenler Odası” sohbetlerinde bizatihi deneyim etme imkânı bulduğum konulardan biri, sizlerin ruhlarınızdan yüzlerinize sirayet etmiş emek yorgunluğunun, merhametin ve ulvi mutluluğun hepimiz ismine o çok tanıdık öğretmen niteliklerinden ayrılmamasıydı. Adeta çocuklarımızı birer anne ve baba üzere sahiplenişiniz ve dahi konuşmak istediğiniz her konunun çocuklarımızla ilgili oluşu, sizlerle geçirdiğim her kıymetli vakit ismine mütehassis olduğum seçkin anlardan sayılabilir. Türkiye’nin bugünlere gelebilmesi için geçmişten bugüne maarif ordumuzun üstlendiği görev, bitmeyen müziğimizi, o size çok tanıdık gelen “bir öğretmen maaşıyla üç çocuk okutmuş” kahramanların öbür bir deyişle sizin bitmeyen müziğinizi seslendiriyor. Yıllardır kanaat ederek ve kutsal addederek yaptığımız öğretmenlik görevi, geleceğimizin inşasını herkesten çok size borçlu olduğumuzu bilmek ismine ödenemeyecek emeklerinizin, maddi hiçbir karşılıkla münasebet tesis edilemeyecek gayretlerinizin manevi şuurudur.

Kıymetli Arkadaşlarım,
Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı, bugünün dünyasında kelam sahibi olmanın bir ön şartı olduğu nazara alındığında siz değerli mesai arkadaşlarımın bu mefkûre için birer yapı taşı olan her çocuğumuzu bir Türkiye olarak gördüğünüzü uygun biliyorum. İşte bu Türkiye, bilgiye ve hikmete verdiği pahası, Anadolu kültürünü tarihî olarak büyük devletlere dönüştürürken tıpkı Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Edebâli üzere ismini sayamadığımız birçok ulu bilgeleri öğreticinin faziletiyle kıymet ve kaynak edinip kurucu medeniyet şuurunu jenerasyonlara aktarmayı başarmıştır. Kadim tarihimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kuruculuğundaki Cumhuriyetimizin yüzüncü yılıyla birleştiren bu süreç, Türkiye Yüzyılı’nda da kelam konusu hususiyetleri inşa ederken bilgiyi, ahlâk ve paha dünyamızı siz öğretmenlerimiz sayesinde yarınlarımızın teminatı çocuklarımıza aktararak daha sağlam temellere oturtacaktır. 

Yeni eğitim ve öğretim yılımızın iyi, başarılı ve sıhhatle geçmesini temenni ederken, yüzlerinizde şahit olduğum o unutulmaz mutlulukların hiç bitmeyen müziğimizle sürmesini diler; hepinize tek tek selam ederim.”