Tüm gözler orada: Asgari ücrette karar günü

Asgari Fiyat Tespit Komitesi, taban fiyata yapılacak orta artırımı görüşmek için birinci görüşmeyi yaptı. Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım kararın bugün verileceğini belirtti. Alım, “Çalışanlarımızın Enflasyon karşısında korunması bizim vazifemiz, bunu yapmak zorundayız” diye konuştu. Minimum Fiyat Tespit Kurulu, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Türk-İş Lideri Ergün Atalay ve TİSK Lideri Özgür Burak Akkol’un iştirakiyle toplandı.

Hürriyet’in haberine nazaran, açılışta konuşan Çalışma Bakanı Alım, salgının akabinde dünyada tedarik zincirinin kopması ve Emtia tedariğinde yaşanan sıkıntılardan Türkiye’nin çok fazla etkilediğini lisana getirdi. Bu toplantı vesilesiyle taban fiyat konusunda kurumsal bir düzenleme yapma imkanı bulunduğunu vurgulayan Alım şöyle devam etti:

“Biz çalışanlarımızı, işçilerimizi korumak, toplumsal devlet önlemlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Geçtiğimiz periyotta açıklamalarda bulunduk, bu açıklamalarda, daima minimum fiyatın olağan müddetinde belirlenmesi gerektiğini, yeni bir şey olmadığını söylemiştik lakin bugün geldiğimiz noktada çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması, enflasyonun tahribatı karşısında korunması bizim misyonumuzdur. Bunu yapmak zorundayız. Bu hususta da elimizdeki en kıymetli araç taban fiyatın yine belirlenmesidir. Minimum fiyat yalnızca taban fiyat kapsamında olan 6,5 milyona yakın personelimizle sonlu değildir, onların üzerindeki fiyat kümelerinin da fiyatlarında olumlu tesir yapacak bir ögedir.”

Türkiye’nin en büyük bin şirketi içerisinde sendikalaşma oranın yüzde 13 düzeyinde olduğunu kaydeden Alım, “Bu çok önemli bir problemdir. İşçiler örgütlenmedikleri vakit fiyatlar, minimum fiyat seviyesinde sıkışıp kalıyor. Bunun aşılması için kesinlikle örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Sendikalaşmanın önündeki pürüzleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

ENFLASYON ÇERÇEVESİNDE DÜZENLEME OLSUN

Türk-İş Lideri Ergün Atalay ise personel tarafı olarak taleplerini “İnsanlar son yıllarda görülmedik bir ekonomik badire içerisinde. Oluşan enflasyon ortada, bu enflasyon çerçevesinde minimum ücretliye, dar ve sabit gelirliye nefes aldıracak bir düzenleme olmasını talep ediyoruz” diyerek anlattı. Taban fiyatın alım gücünün düştüğünü vurgulayan Atalay, “Asgari ücretliler, sabit gelirliler, emekliler toplumun meşakkat çeken kısmı. Beşerler son yıllarda görülmedik bir ekonomik problem içerisinde. Oluşan enflasyon ortada” dedi.

Asgari fiyatın yaygın fiyata dönüşme riskine de dikkat çeken Atalay, minimum fiyattaki artışın nitelikli iş ve emekçiye de yansıtılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden yalnızca 100’ünde sendikaların örgütlü olduğunu belirten Atalay, “Bunlar ihracat yapıyorlar, düzgün para kazanıyorlar. Bunların 400’ünde örgütlü değilsek, burada herkesin düşünmesi lazım. Örgütsüz bir toplumda herkes minimum fiyatlı oluyor. Bizim bu bahiste yasal bir düzenleme talebimiz var” dedi.

Komisyonda patronları temsilen bulunan TİSK Lideri Özgür Burak Akkol ise, TİSK’in birinci önceliğinin her vakit çalışma arkadaşlarının sürdürülebilir refahı olduğunu belirtti. Akkol şöyle devam etti:

“Diğer yandan, bu türlü bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutmanın, üretimin ve istihdamın devamlılığını sağlamanın da büyük kıymet taşıdığını biliyoruz. Ülkemiz de tüm dünya üzere fevkalâde ekonomik koşulların yaşandığı bir periyottan geçiyor. Artan emtia fiyatları, güç ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna krizi üzere global problemler ve yüksek belirsizlik ortamı birçok bölümü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yapılacak değerlendirmelerde bu belirsizlik ortamının göz önünde bulundurulmasının kritik kıymete sahip olduğunu düşünüyoruz.”

2022 yılı başında yalnızca taban fiyata yüzde 50 artırım yapılmadığını tıpkı vakitte fiyatlar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi konusunda da tarihi kıymete sahip bir değişikliğe imza atıldığını kaydeden Akkol, tüm fiyatlardan taban fiyat kadar olan kısmın vergi dışı bırakıldığını anımsattı. Bu periyotta ise istihdamın korunması için verilecek dayanakların de değerli olduğunu vurgulayan Akkol, “İşveren maliyetlerinin ek teşviklerle dengelenerek istihdamı koruyacak ve artıracak adımlar atılmasının kritik ehemmiyete sahip olduğunu düşünüyoruz” dedi.