Tunca Nehri otlarla kaplandı, Bayır Deresi çöplüğe döndü

Edirne’nin tarım yerlerini sulayan değerli su kaynaklarından Tunca Irmağı’nın mevsim yağışlarının az olması nedeniyle debisi her geçen yıl düştü. DSİ datalarına nazaran Tunca’nın debisi Suakacağı İstasyonu’nda 5 metreküp/saniyeye düşerken, tarihi Tunca Köprüsü’nün olduğu kesimde ırmaktaki adacıklar otlarla kaplandı.

Bu kesimde bataklığa andıran Tunca’da, ot öbeklerinin sardığı ırmağa atılan çöpler ise etrafa koku yayarken, kirliliğe neden oldu. Edirneliler, ırmaktaki su düzeyindeki düşüşün kaygı verici olduğunu belirterek, ırmak yatağının bir an evvel temizlenmesini istedi.

BÖLGEYİ TEHDİT EDİYOR

Çevre kirliliğine neden olan derede, DSİ Edirne 11’nci Bölge Müdürlüğü yetkilileri mayıs ayında bir kısmında paklık yaptı lakin dere yeşil renkte kirli akarak bölgeyi tehdit etmeye devam ediyor.

‘BULAŞICI HASTALIKLAR OLACAK’

Tunca Irmağı kenarında işletmesi bulunan iş insanı Mustafa Altunhan, ırmağın yataklarının bir an evvel temizlenmesi gerektiğini, ırmağın bataklığa döndüğünü belirterek, “Nehir şu anda sahiden çok sıkıntı durumda. Buna müdahale etmek lazım. Irmağımızı kurtarmak lazım. Sahiden hem kuraklık, hem bakımsızlık ırmağı bataklığa çevirdi. Sonra ne olacak biliyor musunuz? Bulaşıcı hastalıklar olacak. Burada batak geldikçe sinekler üreyecek, sinekler insanları ısıracak ve bu türlü hastalık olacak. Tunca Irmağı’nın yataklarının temizlenmesi, pırıl pırıl suyun akışı sağlanması lazım. Burası Yunanistan’a giden Pazarkule Hudut Kapısı yolu. Bulgar turistler de buraya geliyor. Başka turistler Karaağaç’a mesire yerlerine geliyor. Bu türlü bir görünüm ile müsabakaları nitekim Edirne olarak bizim ayıbımız. Lütfen ırmaklara sahip çıkalım. Şayet temizleyemiyorsalar kendim temizlemek istiyorum, müsaade etsinler” dedi.

‘ESKİDEN DEREDEN SU İÇERDİK’

Yıldırım Mahallesi halkından Mehmet Sepet, çöplüğe dönen Bayır Deresi’nden evvelce su içtiklerini anlatarak, “Eskiden tam kenarında 2 tane kaynak vardı. Bu mahallenin suyu buradan içiliyordu, herkes suyunu buradan taşıyordu meskenine. O ayazmalardan su içiyordu bu millet, yıkanıyordu. Lakin şu hale bakın ki, bırakın su içmeyi, sulama bile yapamıyoruz, bahçe bile sulamıyoruz biz buradan. Evvelden buradan suluyordum. Suyu tertemizdi o vakitler. Artık pislik akıyor. Mikrop kapacağız diye yanına bile yanaşamıyoruz. Burayı bizim üzere vatandaşlar kirletiyor. Üstte meskenler var. O meskenlerden atılan pislikler bunlar. Bu şişeler nereden gelebilir diğer? Oradan vatandaşlar geçerken elinden atıyor. Sonra bu hale geliyor işte. Alt tarafını temizlediler, orası biraz düzeldi. Lakin burası mikrop yuvası. Burasının da temizlenmesi lazım. Bütün pislik burada. Bir an evvel temizlenmesini istiyoruz. Yoksa hastalık saçacak ortalığa” diye konuştu.

‘SİNEKTEN DURULMUYOR’

Mahalleliden Salih Buğday da, “Burada sinekten durulmuyor. Pislikler olduğu üzere orada kalıyor. Temizlediler hesapta fakat neyi temizlediler bilmiyorum. Çok pislik, tıkanıyor. Tıkanınca da bütün pislik orada kalıyor. Kalınca da rüzgar estikçe koku da gelir, sinek de gelir. İnsan rahatsız olmaz mı? Pet şişesinden tutun her şey atılıyor” dedi.