Yunanistan’da ‘Türkiye seçime müdahale etti’ iddiası

Yunanistan’da 25 Haziran’da yapılacak parlamento seçimlerine günler kala 21 Mayıs seçimlerine Türkiye’nin müdahale ettiği tezleri komşu ülkenin gündeminde. Mayıs seçimlerini birinci sırada tamamlayan iktidarın en değerli adayı Yeni Demokrasi (YD) Türkiye’nin Komotini-Gümülcine Konsolosluğu’nun mayıs ayında yapılan seçimlere müdahil olduğunu ve Türkiye’ye yakın adayların seçilmesi için faaliyet yürüttüğünü ileri sürdü.

YD mensuplarının iddiaları, mayıs seçimlerinde merkez sol SYRİZA’nın elinde kalan yegâne ‘kale’ olan Rodopi ili ile ilgili. Mayıs seçimlerinde Yunanistan’ın geneli YD’nin rengi laciverte boyanırken Rodopi ana muhalefetin ‘son kalesi’ olarak öne çıkmıştı.

İDDİALARA İSTİHBARAT KURUMU DA MÜDAHİL OLDU

Yunanistan İstihbarat Kurumu’nun (EİP) da müdahil olduğu “Türkiye seçimlere müdahale etti” savlarının odağında Batı Trakya’da yeni Yunanistan meclisine seçilen Türkiye asıllı siyasetçiler var. YD’nin argümanlarında ismi geçenlerden biri de 38 yaşındaki diş tabibi ve siyasetçi Özgür Ferhat. Batı Trakya’nın Müslüman-Türk toplumuna mensup olan Özgür Ferhat, Rodopi’ye bağlı İasmos’ta doğdu ve bugün hayatını memleketinde sürdürüyor.

Yıllarca SYNASPİSMOS-SYRİZA çizgisinde siyaset yapan Nazif Ferhat’ın oğlu olan Özgür Ferhat, geçmişte SYRİZA’nın bilimsel danışmanı olarak çalıştı ve 2019’da milletvekili adayı oldu. Ferhat’ın Müslüman topluma mensup olması, son seçimlerde aldığı kayda bedel oy oranı ile birleşince milliyetçi ve muhafazakâr kısımların reaksiyonunu çekti. Mayıs seçimlerinden sonra Özgür Ferhat’ın seçim muvaffakiyetini başta YD olmak üzere birçok rakip parti Türkiye’nin seçimlere müdahalesi olarak lanse etmeye başladı.

MİÇOTAKİS’TEN SAVLARA DAYANAK: ‘UTANÇ VERİCİ’

YD’nin üst seviye yetkilileri, Ferhat üzere siyasetçilerin Gümülcine Konsolosluğu ile temasları olduğunu sav ediyor ve EİP’in durumu takip ettiğini öne sürüyor. Ayrıyeten, YD’nin durumdan SYRİZA yetkililerini mayıs seçimleri öncesinde haberdar ettiğini argüman ediyor.

YD lideri ve eski başbakan Kiryakos Miçotakis, mevzu hakkında bugün bir açıklama yaparak, “Bu seçimlerde Türk konsolosluğu Rodopi ve Ksanthi’de (İskeçe) iki aday için çok sert müdahalelerde bulundu. Biri seçimlerden evvel sayın Çipras’ın ofisine genel brifing, oburu de seçimlerden sonra olmak üzere iki brifing (hükümet tarafından ‘müdahale’ argümanları için) yapıldı. Problem Trakya’nın ‘mavi’ olması değil, ulusal bir siyaset izlememiz gerektiği” dedi.

Miçotakis, şöyle devam etti: “Ksanthi’ye birinci sefer babam başbakan adayı olduğunda gitmiştim. O vakitten bu yana ileriye yanlışsız birçok adım atıldı. Bu mevzu kapanmalı: (Bölgede yaşayanlar ve seçimlerde aday olanlar) Lozan Antlaşması’na saygılı Yunan Müslüman vatandaşları olduklarını beyan etsin. Azınlık tekrar birebir halde (muhalefet yanlısı) oy kullanabilir. Bu benim siyasetimi değiştirmeyecek. Lakin Türk konsolosluğu tarafından bu biçimde utanmazca araçsallaştırılmasına müsaade vermek utanç verici.”

‘TÜRKİYE’NİN ARAÇSALLAŞTIRMASINI YILLARDIR HERKES BİLİYOR’

Miçotakis üzere YD’nin üst seviye isimler de “Türkiye seçimlere müdahale etti” argümanını gündeme taşımayı sürdürüyor. Bu vekillerden biri de eski hükümet sözcüsü Yannis Oikonomou. “MEGA” televizyon kanalının haberine nazaran, Oikonomou seçimler öncesi SYRİZA’ya iki bilgilendirme yapıldığı argümanını yineledi. Oikonomou şunları söz etti:

“İki bilgilendirme oldu. Birincisi 21 Mayıs seçimlerinden çabucak önceydi; ikincisi ise süreksiz hükümetin vazifesi devralmasından bir gün önceydi. Gerçek bu. Bu sorunu ele almak için yapılması gereken yapıldı. Bugün (SYRİZA yetkilileri) brifingi almadıklarını öne sürüyor. Cep telefonlarından çıkan ‘Türkler Türklere oy veriyor’ iletilerini bilmiyorlar mı? Ankara’nın yıllardır azınlığı araçsallaştırmaya ve denetim etmeye çalıştığını herkes biliyor.”

MUHALEFETTEN SAVLARA DAYANAK: ‘KONSOLOSLUK İLE TIPKI ÇİZGİDE’

YD’nin argümanları, partinin diğer mensuplarının yanı sıra muhalefet partilerinde de karşılık buldu. “Capital” haber sitesinde yer alan habere nazaran, PASOK milletvekili adayı Andreas Loverdos, SYRİZA’nın eski milletvekili Hüseyin Zeybek’in bir evvelki parlamento devri boyunca Türk konsolosluğu ile birebir çizgide olduğunu argüman etti.

Andreas Loverdos, “Sayın Zeybek’i görüşlerinden tanıyorum; kendisini tanımıyorum. Parlamentoda Türk konsolosluğunun söyledikleriyle ondan daha uyumlu bir milletvekili yoktu. Türk parlamentosunda Türk bakanlar kadar Türk parlamentosuyla yakın teması olmayan öteki bir Türk milletvekili yoktu” savını lisana getirdi.

‘SINIRLAR SAVAŞLARLA DEĞİŞTİRİLİR, ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ’

Kamu yayıncısı “ERT”de yer alan habere göre, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Dimitris Koutsoumbas da YD’nin argümanları ile ilgili değerlendirmede bulundu. “(Mesele) yalnızca Trakya ve Kuzey Yunanistan sakinleri tarafından değil, tüm Yunanistan tarafından yeterli biliniyor” diyen Koutsoumbas, şöyle konuştu:

“Yunanistan, onlarca yıldır Türk konsolosluğunun, Türk yönetici sınıfının, hükümetlerin her vakit müdahale ettiğini ve azınlığı kendi oyunlarında kullanmaya çalıştığını biliyor. Ne yazık ki bizim tarafımız da geçmişte birtakım hükümetler üzere, azınlığı yeniden benzeri oyunlarda kullanıyor. Buna bir son verilmeli, azınlıklar halklar ortasında dostluk, dayanışma, anlayış köprüleri olmalı ve diğer çıkarlara alet edilmemeli.

Sınırlar savaşlarla değiştirilir. Çok dikkatli olmalıyız ve başka siyasi partilere ve problemleri yöneten hükümetlere olduğu kadar komşu halklara da sesleniyorum. Türkiye Komünist Partisi ile, Türk personellerle, sıradan beşerlerle çok âlâ ilgilerimiz var; biz komşu halklarız, halklarımızın refahı için barış içinde yaşamalıyız.”

SYRİZA’DAN ARGÜMANLARA CEVAP: ‘ÇOK TEHLİKELİ BİR YOL’

Rakip partilerin gündeme taşıdığı argümanlar karşısında açıklama yapan SYRİZA milletvekili adayı Efi Achtsioglou, “MEGA” televizyon kanalına verdiği demeçte, partisinin Rodopi’deki seçim başarısı nedeniyle amaç tahtasına oturtulduğu iletisini verdi.

“Demokrasi ve seçim tartışmalarının yürütülme hali açısından çok tehlikeli bir yola giriyoruz” diyen Achtsioglou, “Muhalefet partisini, SYRİZA’ya oy veren 1 milyondan fazla vatandaşı hainlikle ya da ulusal güvenliğe hizmet etmemekle suçlamak mümkün değil. Bu bizi karanlık günlere geri götürür. SYRİZA’nın konumu net. (Geçmişte de) Müslüman azınlık vardı; var olmaya devam ediyor ve var olacak” sözlerini kullandı.

Achtsioglou ayrıca, mayıs seçimleri öncesinde hükümet yahut devlet kanadından Trakya’daki savlar ile ilgili partisine hiçbir bilgilendirmenin yapılmadığını kaydetti.